Böbreğin Görevleri Nelerdir?

İnsanda homeostazinin korunmasını sağlayan böbreğin görevleri şu şekilde sıralanabilir:

1. Vücutta su oranını düzenleme: Kişinin yeme içme alışkanlıkları, kanın su ve mineral dengesini etkiler. Alınan su miktarı ile atılan mik­tarın tam uyumu homeostazinin devamı için oldukça önemlidir. Vü­cuda fazla su alındığında böbrekler seyreltik idrar oluştururken, su azlığında ADH etkisiyle idrar miktarı azalır, az ve yoğun idrar oluşur.

Diabetes mellitus (şeker hastalığı) olan bir insanın kanında bulunma­sı gerekenden fazla glikoz bulunur. Bu glikozun fazlası idrarla atılır. Bu atım sırasında su kaybedilir. Birey sıvı kaybını tamamlamak için çok su içer, sık idrara çıkar. İdrarda glikoz olması, açlık durumunda bile kan şekerinin yüksek olması, buna bağlı olarak sık idrara çıkma durumları şeker hastalığının tipik belirtileridir.

Diyabetik böbrek (a), sağlıklı böbrek (b)
Diyabetik böbrek (a), sağlıklı böbrek (b)

2. Tuz ve elektrolit dengesini düzenleme: Böbrekler Na+, Cl, K+, HCO3 gibi elektrolitlerin dengelenerek, hücre dışı sıvı hacminin ve kan basıncının düzenlenmesinin sağlanmasında görev alır. Na+ emilimi, K+ atılımında aldosteron hormonunun etkisi vardır. Bu hor­mon yardımı ile iyon dengesi düzenlenir, iç ortamın kararlılığının korunmasına katkı sağlanır. Aşırı tuzlu yiyeceklerin yenmesi, böb­reklerden daha fazla tuz atılımına neden olur.

Deniz suyu yutan bir insanın yuttuğu su miktarı belli bir değerin üze­rinde ise hücreler su kaybeder ve ölür. Böbreklerimiz yaklaşık %2 oranında tuz atabilir. Deniz suyundaki tuz oranı %3, kandaki tuz oranı ise %1’dir. Bu durumda alınan tuz miktarı fazla olduğundan hücrelerdeki ve hücreler arasındaki su, kana geçer. Kanın hacmi ve basıncı artar. Oransal olarak deniz suyunun her litresi için dokular 0,5 litre oranında su kaybeder. Bu durum bireyin ölümüne yol açar.

3. pH değerinin düzenlenmesi: İnsan kanının pH’si 7,4’tür. Bu değer­deki küçük sapmalar ölüme neden olabildiğinden bu değerin sabit tutulması görevini, böbrek ve akciğerler üstlenmiştir.

Kanın pH’si değiştiğinde böbreklerden H+, NH3 gibi tampon madde­ler salgılanarak pH dengesinin normale dönmesi sağlanır. Protein metabolizması sırasında oluşan sülfürik asit ve fosforik asit gibi asitler sadece böbrekler tarafından vücuttan uzaklaştırılır.

4. Metabolik atıkların uzaklaştırılması: Proteinlerin yıkımı ile açığa çıkan üre, nükleik asitlerin yıkımı ile açığa çıkan ürik asit ve kasta kreatin fosfatın yıkımı ile oluşan kreatininin vücuttan uzaklaştırılma­sı böbrekler sayesinde olur.

Ayrıca yaşlı alyuvarların yıkım ürünleri (bilirübin) ve bazı toksik mad­deler de böbrekler aracılığı ile vücuttan uzaklaştırılır.

5. Zararlı kimyasalların vücuttan uzaklaştırılması: Yabancı kimya­sal madde olan ilaçlar, gıda boyanmasında ve korunmasında kullanılan katkı maddeleri ve tarım ilaçları böbrekler yardımıyla vücuttan uzaklaştırılır.

6. Alyuvar yapımı: Böbrek epitel hücreleri eritropoietin hormonu sal­gılar. Bu hormon, kemik iliğini etkileyerek alyuvar yapımını sağlar. Eritropoietinin yaklaşık %85’i böbreklerden, %15’i karaciğerden dolaşıma verilir. Böbrek rahatsızlıkları esnasında karaciğer, eritropoietin ihtiyacını karşılayamaz. Bu durum kansızlık (anemi) gelişi­mine neden olur.

Bilgi Notu

Eritropoietin, salınımının esas uya­rıcısı vücuttaki oksijen yetersizliğidir. Ancak androjenler de eritropoietin salınımını uyarır.

7. Glikoz sentezi: Uzun süren açlık durumunda böbrekler amino asit ve diğer bazı öncül maddelerden glikoz üreterek kana verir. Uzun süreli açlıklarda kana verilen glikozun verimi, karaciğerin kana ver­diği glikoz verimine yakındır.

8. Atardamar basıncının düzenlenmesi: Böbrekler değişken miktar­larda su ve sodyumu atarak uzun süreli kan basıncının düzenlenmesinde etkin rol oynar.

9. İnaktif D vitamininin, aktif D vitaminine dönüştürülmesi: Besin­lerden alınan ya da güneş ışınları yardımıyla deride sentezlenen inaktif D vitamini, karaciğerin ardından böbreklerde aktif D vitami­nine dönüştürülür. Aktif D vitamini kemiklerde kalsiyum birikimi ve sindirim kanalında kalsiyum emilimi için gereklidir

! Böbrekte ADH ve aldosteron hormonlarının etkisi homeostaziye katkı sağlar.

Üriner Sistem

  1. Böbreğin Yapısı
  2. Nefronun İşlevi ve İdrar Oluşumu
  3. Böbreğin Görevleri
  4. Üriner Sistem Rahatsızlıkları ve Sağlığının Korunması

Yorum yapın