Böbreğin Yapısı ve Özellikleri Nelerdir?

Böbreklerin üzeri ince bir zarla çevrilidir. Zarın dışında bir yağ kitlesi bulunmaktadır. Kan, aorttan gelerek doğrudan böbreğin ortadaki çu­kur kısmından böbrek atardamarı yoluyla böbreğe girer. Böbrek atar­damarı, böbreğin iç ve dış kısımlarına kan götüren dallanmalar yapar.

Boyuna kesilerek incelendiğinde böbreğin dört tabakadan oluştuğu görülür. En üstte bağ doku yapısında zar bulunur. Kabuk (korteks) ta­bakasında Malpighi cisimcikleri yer alır. Malpigi cisimcikleri glomerulus ve Bowman kapsülünden oluşur. Öz bölgesi (medulla), Malpighi cisimciklerinden çıkan boşaltım kanallarını içerir. Böbreğin çukur ve en iç kısmında yer alan boşluk havuzcuk (pelvis) adını alır ve Malpighi piramitlerinden süzülerek gelen idrar burada toplanır. Toplanan idrar üreter yoluyla böbrekten çıkarak mesaneye gider.

Böbreğin işlevsel ve en küçük yapısal birimi nefrondur. İnsanda her böbrek yaklaşık 1 milyon nefron içermektedir. Nefronda üç tip olay gerçekleşir: Süzülme, geri emilim ve salgılama.

Bilgi Notu

Böbrek atardamarı, metabolik atık­lar bakımından kirli, oksijen yönüyle temiz kan taşır ve kanı böbreğe getirir. Böbrek toplardamarı ise, metabolik ürünler yönüyle temiz, karbondioksit bakımından kirli kan taşır.

Nefronun yapısı
Nefronun yapısı

Her nefron, Malpighi cisimciği ve boşaltım tüplerinden oluşmuştur. Malpighi cisimciği, kılcal damar yumağı glomerulus ve yassı epitel hücrelerden oluşmuş Bowman kapsülünden oluşmaktadır.

Bowman kapsülünden sonra proksimal tüp, Henle kulpu, distal tüp gelir. Distal tüp idrar toplama kanalına bağlanır. İdrar toplama kanalları böbreğin öz bölgesindeki Malpighi piramitlerden havuzcuğa açılır.

Böbreklerin her birine kan, aorttan ayrılan böbrek atardamarı ile gelir ve böbreğin içinde küçük atardamarlara ayrılır. Bunlar da glomerulus kılcal damarlarına ayrılır. Glomerulustan çıkan götürücü atardamar boşaltım tüplerini saran kılcallarla birleşerek böbrek toplardamarına bağlanır. Bu sırada böbrek hücreleri de kendi besin maddelerini alır. Böbreklerin her birinden birer toplardamar çıkar.

Kalpten çıkıp böbreğe gelen kanın kalbe geri dönünceye kadar izlediği yol
Kalpten çıkıp böbreğe gelen kanın kalbe geri dönünceye kadar izlediği yol

Glomerulus, kılcal kan damarı yumağı anlamına gelir. Kan, Malpighi cisimciğine getirici atardamarla gelir, götürücü atardamarla çıkar. Bu iki atardamar arasındaki kılcal damar ağına glomerulus denir. Glomerulus kılcallarındaki yüksek kan basıncına dayanmak ve kan proteinlerinin ve hücrelerinin kılcallardan dışarı çıkışını engellemek için glomerulus kılcalları iki katlı yassı epitelden oluşmuştur. Glomerulustan Bowman kapsülüne doğru süzülme gerçekleşir.

Bilgi Notu

Glomerulus kılcalları, bazı yönle­riyle doku kılcallarından farklılık gös­terir:

  • Glomerulus kılcallarında, doku kıl – callarından farklı olarak madde alış­verişi olmaz. Yüksek kan basıncın­dan dolayı sadece madde çıkışı olur. Buna süzülme denir.
  • Glomerulus kılcalları iki atardamar arasında yer alırken doku kılcalları atardamar ve toplardamar arasında yer alır.
  • Glomerulus kılcallarında kan basıncı, doku kılcallarındakinin iki katıdır ve kılcal damar boyunca sabittir. Doku kılcallarında kan basıncı ise gittikçe azalır.

Bowman kapsülü, içi boş, ay çöreği şeklindeki yapıdır ve içindeki boşlukta glomerulus bulunur. Glomerulustan süzülen sıvı, hiçbir de­ğişikliğe uğramadan doğrudan bowman kapsülüne geçer.

! Bowman kapsülüne geçen süzüntü sıvısı, doku sıvısına çok benzer. Süzüntü sıvısının içinde glikoz, amino asit, su, H+, HCO3, üre, mineral ve tuz gibi maddeler bulunmaktadır.

Malpigi cisimciğinin yapısı
Malpigi cisimciğinin yapısı

Malpighi cisimciğinin devamında boşaltım tüpleri yer alır. Boşaltım tüplerinde geri emilme ve salgılama olayları gerçekleşir.

Boşaltım tüpleri; proksimal tüp, Henle kulpu, distal tüp ve toplama ka­nalı olarak 4 kısımdan oluşur. Tüplerin etrafı kılcal damarlar ile sarılıdır.

Proksimal tüp, böbreğin kabuk bölgesine yerleşmiştir. Bu tüp, süzün- tünün geldiği ilk kanaldır. Burada bulunan epitel hücrelerin metabolik aktiviteleri yüksektir. Yüksek aktiviteli metabolizmanın ihtiyaç duyduğu enerjiyi (ATP) karşılayabilmek için bu tüplerin hücrelerinde bol miktarda mitokondri bulunur.

Ayrıca bu hücreler geri emilim yüzeyini arttırmak için proksimal tüpün iç kısmına bakan yüzeyde çok sayıda mikrovillus içerir. Geri emilme burada başlar. Geri emilme su için ozmozla, suyun dışındaki maddeler için maddenin özelliğine göre difüzyon, kolaylaş­tırılmış difüzyon ve aktif taşıma olayları ile gerçekleştirilir. Proksimal tüp epitel hücrelerinden, vücut pH dengesini sağlamak için H+ iyonu ve süzüntünün asidik olmasını engellemek için amonyak birlikte atılır. Proksimal tüpte süzüntünün hacmi azalır.

Proksimal tüpün nefrondaki yeri (a) ve enine kesiti (b)
Proksimal tüpün nefrondaki yeri (a) ve enine kesiti (b)

Henle kulpu, proksimal tüpten sonra düzleşerek devam eden kısım­dır. Henle kulpunun inen kolu, ince geçirgen hücrelerden oluşmuştur. Mikrovilllus içermeyen hücreleri az miktarda mitokondri içerir. Bu yüz­den metabolik aktiviteleri düşüktür. Hücreler aquaporin (akuaporin) kanallları içerdiğinden su ozmozla geri emilir, bu yüzden nefrondaki sıvının ozmolaritesi (toplam çözünmüş madde konsantrasyonu) artar. Çıkan kolun kalın kısmındaki hücreler çok sayıda mitokondri içeren daha kalın yapılı hücrelerdir.

Burada geri emilme devam eder. Suyun geri emilimi durmuştur ancak tuzun bir kısmı geri emilir. Geri emilme difüzyon ve aktif taşıma ile gerçekleşir. Henle kulpunun çıkan kolunun alt kısmı ince, distal tüpe yakın kısmı kalın yapılıdır. Henle kulpunun çıkan kolunda iyon kanalları olmasına rağmen su kanalları yoktur. Bu yüzden suya karşı geçirgen değildir. Henle kulpunun çıkan kolunda metabolik aktivitesi yüksek epitel hücreler bulunur.

Henle kulpunun inen kolunun ince kısmı(a) ve hücre yapısı (b); çıkan kolun kalın kısmı (c) ve hücre yapısı (ç)
Henle kulpunun inen kolunun ince kısmı(a) ve hücre yapısı (b); çıkan kolun kalın kısmı (c) ve hücre yapısı (ç)
Bilgi Notu

Aquaporin: Hücre zarlarında, zar bo­yunca su moleküllerinin hızlı geçişini sağlayan protein yapılı kanallardır. ADH böbrekte suyun geri emilimini sağlar. Su geri emilimi aquaporinler tarafından gerçekleştirilir. ADH’nin hücre zarındaki reseptör moleküllere bağlanması, böbrek hücrelerinin za­rındaki aquaporin proteinlerinin sayı­sının geçici olarak artmasına yol açar. İlave kanallar, daha fazla suyu emerek idrar hacmini azaltır.

ADH üretimini önleyen ya da ADH reseptör genini etkisiz hâle getiren mutasyonlar, hücredeki kanal sayısını azaltır. Hücrenin ADH cevabını engel­ler. Ortaya çıkan bu bozukluk aşırı su kaybına yol açarak çok miktarda seyreltik idrar oluşumuna neden olur. Bu belirtiler Diabetes insipidus (Yunancada ‘‘geçip gitmek” ve ‘‘tatsız” anla­mında kullanılır.) hastalığına aittir. Bu hastalık şekersiz şeker hastalığı olarak da isimlendirilir.

Distal tüp, Henle kulpundan sonraki tüptür. Proksimal tüpteki hüc­relerden daha kısa olan hücreleri belirgin sitoplazmik uzantı içermez. Geri emilim ve salgılama olayları gerçekleşir. Distal tüpün iki tip hüc­resi vardır. Birinci tip hücresi hipofiz bezinden salgılanan ADH etkisiyle suyun geri emilimini ve böbrek üstü bezlerden salgılanan aldosteron hormonu etkisiyle Na+ un geri emilimini K+ un atılmasını sağlar. İkinci tip hücresi, H+ iyonu salgılayıp HCO3 i geri emerek pH dengesinin ayarlanmasını sağlar.

Distal tüpün ilk kısmı(a) ve hücre yapısı (b); son kısmı (c) ve hücre yapısı (ç)
Distal tüpün ilk kısmı(a) ve hücre yapısı (b); son kısmı (c) ve hücre yapısı (ç)
Bilgi Notu

Salgılama: Glomerulustan Bowman kapsülüne süzülmemiş zararlı madde­ler, fazla iyonlar gibi atıkların vücut sıvılarından alınarak boşaltım tüpleri­ne (proksimal ve distal tüpler, Henle kulpu) bırakılmasıdır.

! Her glomerulustan çıkan götürücü atardamar farklı nefronlara kan sağlayan çok sayıda kılcal damara ayrılır. Bu sayede her nefron sa­dece kendine ait götürücü atardamardan kan almamış olur.

İdrar toplama kanalı, epitel hücreleri az mitokondri içeren düz yüzeyli hücrelerdir. ADH hormonu etkisiyle suyun geri emilimi devam eder. Süzüntüdeki ürenin bir kısmı burada geri emilir. Sodyumun geri emilimi aktif taşımayla burada tamamlanır.

İdrar toplama kanalının nefrondaki yeri (a) ve hücreleri (b)
İdrar toplama kanalının nefrondaki yeri (a) ve hücreleri (b)

Üriner Sistem

  1. Böbreğin Yapısı
  2. Nefronun İşlevi ve İdrar Oluşumu
  3. Böbreğin Görevleri
  4. Üriner Sistem Rahatsızlıkları ve Sağlığının Korunması

Yorum yapın