Demokrasinin Temel Değerleri Nelerdir?

Günümüzde demokrasi, devlet yönetim sistemi olmaktan ziyade birlikte yaşama kültürü olarak kabul edilir. Demokrasinin eşitlik, özgürlük, adalet, hoşgörü ve farklılıklara saygı gibi temel değerleri ön plana çıkarması, aile, okul ve toplumun daha demokratik ve daha insancıl bir yapıya kavuşmasını sağlamaktadır.

Aile içi demokrasi, demokratik okul ve demokratik toplum kavramları bu temel değerler üzerine yükselir. Bu temel değerler demokrasi sisteminin işlemesine katkı yapar. Bu yüzden demokratik sistem ile demokrasi kültürü neredeyse aynı anlamlara gelir.

Jacques Louis David'in 1791 yılında yaptığı ve hâlen Carnavalet Müzesinde sergilen bu resim

Jacques Louis David’in 1791 yılında yaptığı ve hâlen Carnavalet Müzesinde sergilen bu resim, demokrasi tarihi açısından son derece önemli bir olayı canlandırmaktadır. Ressam, eserine, “Tenis Kortu Yemini” adını ve­riyor. Çünkü resimdeki, başını ünlü yazarların çektiği, tüccarlardan ve halktan oluşan grup, Fransa Parlamento Binasina girişlerine izin verilmediği için tenis kortunda toplanıyorlar.

Hava çok gergin ve bir iler i gruba bir yemin ettiriyor: Meclis, yeni anayasayı onaylayıncaya kadar kralı, din adamlarını ve soyluları dışarı çıkarmayacağız. Fakat parlamentoya başkanlık eden Kral 16. Louis, halkın ve tüccarların taleplerini reddetti.

Kısa bir süre sonra bu salondakiierin önderliğinde Parisliler, Bastille Hapishanesini bastılar, ayaklanmalar tüm ülkeye yayılmaya başlayınca Meclis yeniden toplandı ve Fransız İnsan ve Yurttaş Haklan Bildirgesi kabul edildi. Bildirge’nin ruhunu özetleyen üç kavram vardı: Eşitlik, özgürlük, adalet. (Görsel: Jacques Louis David, Tenis Kortu Yemini, 1791).

Özgürlük, demokrasinin en temel değeridir. Çünkü diğer bütün değerler, özgür bireylerin eylemlerine dayanır. Bir köle, mahkûm veya esirin arzuladığı bir serbestlikten daha fazla anlam taşır. En kısa anlamıyla özgürlük, hayatı özgür yaşamaktır. Özgür yaşamak, yeme içme tercihi de dâhil olmak üzere eğitim, seyahat, siyaset, ekonomi ve dostluk gibi ha­yatımızın her alanında ihtiyaç duyduğumuz bir şeydir. Özgürlük, demokrasinin en temel değeridir. Çünkü diğer her türlü değer, örneğin adalet, eşitlik, sorumluluk, suç ve ceza özgür bireylerin eylemlerine dayanır.

Demokrasilerde özgürlük; bir köle, mahkûm veya esirin arzuladığı bir serbestlikten daha fazla anlam taşır. Demokrasilerdeki özgürlük, herkesin eşit olarak doğuştan sahip olduğu bir koşuldur. Hiç kimse diğerinden daha fazla özgür veya daha az özgür olarak doğmaz; kadın, erkek, siyah, beyaz, engelli veya sağlam herkes özgür doğar. Demokratik devlet, özgür bireylerin inşa ettiği bir sistemdir. Diğer taraftan özgürlük en kısa anlamıyla, hayatı belirlenen kurallar çerçevesinde serbestçe yaşamaktır.

Özgürsek eğer, yolumuzu kendimiz çizeriz. Ya liderliğe aday oluruz ya da liderimizi kendimiz seçeriz. İstemediklerimiz bize zorla kabul ettirilemez. Zorla bizi kimse alıkoyamaz, asla köleleştiremez, ücretsiz çalıştıramaz. Özgürsek eğer, sorum­luluğu bize ait kararlar verir, davranışlarımızın iyi veya kötü sonuçlarını baştan kabulleniriz. Özgürsek eğer, demokratik bir ülkede, toplumda, okulda veya ailede, sahip olduğumuz yetenek ve becerilerimizi istediğimiz yönde geliştirme hakkına sahip olur, merak ve ilgilerimizin ardı sıra gidebiliriz.

Elbette sınırsız özgürlük yoktur. Hoşumuza gitme­se de işleyen bir düzeni hukuk dışı yollarla, barışçıl olmayan yöntemlerle, başkasının haklarını ihlal eden eylemlerle değiştirmeye girişemeyiz. Çünkü kişisel öz­gürlüğümüz, yalnızca bizi ilgilendiren konular içindedir. Başka bir ifadeyle özgürlüğümüz, başkasının haklarının başladığı yere kadardır.

Haksızlığa uğramama ya da haksızlığa maruz kalın­mışsa onu telafi etme, adaletin gereğidir. Vatandaşla­rının maruz kaldıkları haksızlık, zulüm, taciz, zorluk gibi olumsuzlukları, daha büyük olumsuzluklara yol açma­dan ancak devlet ortadan kaldırabilir.

Eşit ve adil bir hukuk sisteminin tamamlayıcı unsu­ru bağımsız ve tarafsız mahkemelerdir. Hukuk ve mah­kemeler, adaleti temin etmek için gerekli iki demok­ratik araçtır. Yasaların herkese eşit uygulanmadığı bir yerde adil bir toplumun oluşacağı düşünülemez. Adil bir toplum için yasa önünde eşitlik zorunludur.

Demokrasilerde bireysel ve toplumsal adaleti te­min etmek için azınlıktaki farklı dünya görüşlerine, kendilerini kamuoyuna tanıtabilmeleri için devlet des­teği verilir. Düşük gelirlilere maddi destekte bulunulur. Kimsesiz yaşlılar ve çocuklar için, ödenen vergilerden bir fon ayrılır ve harcama yapılır. Toplumun bir kesimi refah içinde yaşarken başka bir kesiminin temel sağlık hizmetlerini, barınma ve beslenme ihtiyaçlarını kar­şılayamaması, acilen düzeltilmesi gereken bir sosyal adalet eksikliğidir.

Demokrasinin Temel Değerleri Nelerdir?

Gençler, hayatta başarılı olabilmek için geçmiş yüzyıllara göre bugün daha fazla fırsat eşitliğine ihtiyaç duyuyorlar. Arzu­ladıkları bir üniversiteye gidebilmeleri, çok sayıda başvurunun olduğu durumlarda, görece adil fırsatlar sunan sınavlarda başa­rılı olmalarına bağlıdır. Eğer bir sınav adil yapılırsa sonuçlarına gönül rahatlığıyla herkes katlanabilir (Görsel: www.ntvmsnbc. com).

Eşitlik, tüm insanların, insan olmak bakımından birbiriyle aynı değerde olduğunu ifade eder. İnsanlık tarihi insanlar arasındaki eşitsizliklerle doludur.

Tarih boyunca yöneten – yönetilen, kadın – erkek, genç – yaşlı, eğitimli – eğitimsiz, seçkin – halk, işçi – işve­ren İkililerinden biri diğerine statü ve değer bakımın­dan üstün kabul edildi. Ancak demokrasiyle birlikte, bireysel farklılıklara sahip olsalar da insanların hak, öz­gürlük ve sorumluluk bakımından eşit oldukları kabul edilmeye başlandı.

Eşitlik uygulamaları yaşama, aile kurma, şiddete karşı korunma gibi temel haklarla başladı. Örneğin hiç kimse, yaşama hakkına sahip olma veya öldürülmeme hakkı bakımından bir başkasından bu hakka daha çok sahip değildir. İnsanların bazıları köle, bazıları efendi olarak doğmazlar; bütün insanlar eşit olarak doğarlar.

Demokrasinin Temel Değerleri Nelerdir?

Kadınlar, engeliler, yaşlılar, yoksullar veya işçiler gibi dezavan­tajlı grupların haklarının korunması, sosyal adaletin bir gereğidir. Dezavantajı gruplar, çalışma koşullan, sağlık, korunma, bannma ve eğitim gibi temel meselelerde devletin desteğine ihtiyaç duymak­tadır. (Işçi-lşveren İlişkisi, Neue Postilion, 1896)

Öte yandan eşitlikçi anlayış, siyasi yönetime katıl­ma, eğitim, seyahat, kendini geliştirme gibi sosyokültü­rel haklara kadar fırsat eşitliği biçiminde yayıldı. Bugün cinsiyet eşitliği, eşit işe eşit ücret, kendini gerçekleştir­mede fırsat eşitliği talepleri giderek artmaktadır.

Demokratik değerler aile ve okulda kazanılır. Eşitliğin gözetildiği ve ayrımcı tutumların olmadığı bir öğrenme ortamı, adil bir iş bölümünün yapıldığı bir ev, bireysel farklılıklarımıza saygı duyulan bir toplum, yaşayan bir demokrasi kültürü oluşturmaya başlamış demektir. Demokrasi kültürü, yalnızca evde veya okulda yaşanabilecek bir şey değildir.

Özgürlükle­ri kısıtlamaya, farklılıkları yadırgamaya, eşitsizlikleri güçlendirmeye başlamış biri, her yerde aynı davranmak isteyecektir. Adalet, eşitlik, özgürlük, hoşgörü, dürüstlük, farklılıklara saygı gibi değerler, insanların birbiriyle ilişkilerini düzenleyen ilkeler hâline geldiğinde demokratik sistem işlemeye başlamış demektir. Demokratik değerlerin gündelik yaşamımızın bir parçası olması, demokratik sistemin işleyişini kolaylaştırır.

Demokrasinin Temel Değerleri Nelerdir?

Üstteki resim, London News (Londra Haberleri} dergisinin 1877 yılı Haziran sayısında yer aldı. Resimde, Dolmabahçe Sarayı’nda 1877yılının başlarında toplanan Osrnanh Devleti’nin ilk Vekiller Meclisi (Meclisi Mebusan) temsil edilmiş. Salonda 115 vekil var. Bunlardan 69’u Müslüman, 46’sı ecnebidir (yabancı}. Ülkedeki her 50 bin erkeği, Mecliste bir erkek vekil temsil ediyor.

Meclis, Sultan II. Abdülhamid tarafından 1876’da ilan edilen 115 maddelik Kanunuesasi’nin bir gereği ola­rak açıldı. Fakat ömrü çok kısa oldu, iki yıl sonra kapatıldı. Sultan II. Abdülhamid’in 1908yılında tahtan indirilmesiy­le Meclis yeniden açıldı, Anayasa yeniden yürürlüğe ko­nuldu. 1924 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni anaya­sasının kabul edilmesiyle yürürlükten kaldırıldı (Görsel: İlk Osmanlı Meclisinin Açılışı, London News, 1877).

Yorum yapın