Ekber ve Erşed Sistemi

Osmanlı Devleti’nde, hanedan üyelerinden hangisinin tahta geçe­ceğini belirleyen kesin bir kuralın olmayışı, taht mücadelelerine sebep olmuştur. Bu taht mücadelelerini kendi çıkarları için kul­lanmaya çalışan rakip devletler, Osmanlı için her zaman tehlike oluşturmuştur.

Fetret Devri’nde Yıldırım Bayezid’in oğulları arasında yaşanan taht kavgaları ve sonrasında meydana gelen Şehzade Mustafa Vakası, Osmanlı Devleti’nin uzun süre siyasi sıkıntılar yaşamasına neden olmuştur. Her ne kadar merkezî otorite güçlendirilmiş olsa da Fatih’in ölümü üzerine tahta geçen II. Bayezid ile Cem Sultan arasında taht mücadeleleri yaşanmıştır.

Devletin yaşadığı bu iç siyasi karışıklık, farklı devletler tarafından Osmanlı Devleti’ne karşı kullanılmıştır. I. Selim’in babasını tahttan inmeye zorlaması ve sonrasında kardeşleri ile yeğenlerine karşı giriştiği mücadele, Kanuni Sultan Süleyman Dönemi’nde yaşanan Şehzade Mustafa Olayı gibi gelişmeler, devlette önemli siyasi sıkıntılar meydana getirmiştir.

Taht mücadelelerinde devletin siyasi karışıklıklar içinde kalması hatta yıkılma tehlikesi yaşaması üzerine Fatih, “kar­deş katli” olarak bilinen uygulamayı getirmiştir. Bu uygulamaya göre tahta geçen hükümdara, ülkenin bütünlüğü ve geleceği için diğer kardeşlerini ve tahtta hak iddia edebilecek hanedan üyele­rini öldürme izni verilmiştir.

Taht mücadelelerinin merkezi Topkapı Sarayı
Taht mücadelelerinin merkezi Topkapı Sarayı

Kanuni Dönemi’nde, Şehzade Bayezid’in isyan etmesinden sonra padişahın en büyük oğlu sancaklara gönderilmeye başlanmış ve diğer şehzadeler sarayda tutulmuştur. III. Mehmed, sancak­ta yetişen son şehzade olarak 1595’te Osmanlı tahtına çıkmış, onun döneminden itibaren sancağa çıkma tamamen kaldırılmıştır. III. Mehmed’in oğlu I. Ahmet sancağa çıkmayan ve sarayda kafes usulüyle yetişen ilk Osmanlı padişahı olmuştur.

Tahta çıktığında on beş yaşında olan ve henüz çocuğu olmayan I. Ahmet, daha önceki uygulamaların aksine hanedanın tek erkek mensubu olan kardeşi Mustafa’yı öldürtmemiştir. I. Ahmet, oğulları dünyaya geldikten sonra kardeşi Mustafa’yı öldürtmek istemişse de devletin ileri gelenleri ve halk buna izin vermemiştir. 1617’de I. Ahmet’in ölümünden sonra devlet erkânının isteğiyle kardeşi Mustafa tahta çıkarılmıştır.

I. Ahmet (Minyatür) (Topkapı Sarayı Müzesi)
I. Ahmet (Minyatür) (Topkapı Sarayı Müzesi)

Böylece veraset usulünde bir ilk ger­çekleşmiş ve I. Ahmet’ten itibaren hanedanın en büyüğünün tahta geçmesi kural hâline gelmiştir. Bu yeni uygulama ile saltanatın babadan oğula geçme yöntemi yerine en yaşlı hanedan üyesinin tahta geçmesi demek olan “Ekber ve Erşed Sistemi”ne geçilmiştir.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Ekberiyet usulü, kardeş katlini sona erdirse de bazı yeni me­selelere yol açmıştır. Sarayda adeta hapis hayatı yaşadıktan sonra tahta çıkan şehzadelerin çoğu, doğru düzgün devlet tecrübesi kazanamadıklarından ve dünyadan haberdar olama­dıklarından padişah olunca ne yapacaklarını bilememişlerdir.

Kafes uygulamasıyla birlikte tahta geçen hükümdarın erkek kar­deşlerini ve sonraki süreçte hanedana mensup diğer erkek üye­leri katlettirmesi bir kural olmaktan çıkmıştır. Osman Bey’den I. Ahmet’e kadar babadan oğula geçen taht, bundan sonra hane­danın en büyük üyesine geçmeye başlamıştır. Böylece XVII. yüzyıl, Osmanlı Devleti’nde taht mücadelelerinin yaşanmadığı bir dönem olmuştur.

Yorum yapın