İlk Türk Devletlerinde Renklerin Dili

Toplumların renklere yükledikleri anlamlar ve renklere karşı yaklaşımları farklılıklar göste­rir. İlk Türk devletlerinde de renkler hem toplum hem de devlet için birçok anlam ifade etmiştir.

Türkler Anadolu’ya geldikleri zaman eski geleneklerini devam ettirerek; Türkiye’nin kuze­yindeki denize Karadeniz, batısındaki denize Akdeniz, güneyindeki denize ise Kızıldeniz adını vermişlerdir.

Ak, kara, kızıl ve gök renklerinin dışında kullanılan beşinci bir renk daha vardır ki bu da sarı renktir. Sarı renk yönleri göstermez, diğer dört rengin merkezini ifade ederdi.

İlk Türk devletlerinin devlet teşkilatlanması bakımından sarı renk merkezî hâkimiyeti, mer­kezin gücünü ve kudretini ifade ederdi. Kök Türk ve Uygur devlet geleneğinde çadırların renkle­rine bağlı bir hiyerarşik düzen vardı. Kağanlar altın işlemeli otağda otururlar ve kırmızı elbiseler giyerlerdi.

İlk Türklerde renkler, askerî ve toplumsal örgütlenme içerisinde de önemli bir yere sahipti. Mete Han’ın bir kuşatma sırasında renkleri dikkate alarak ordusunu dört kısma ayırması buna en güzel örnektir. Bu planlamaya göre kuzeyde yüz bin kişilik yağız (kara) atlı, batıda yüz bin kişilik ak (beyaz) atlı, güneyde yüz bin kişilik doru (bordo) atlı, doğuda da yüz bin kişilik demir kırı atlı bulunurdu.

Savaşta, barışta ve törenlerde değişik anlamlar ifade eden farklı renklerde bayraklar kul­lanan Türkler, Gök Tanrı inancının etkisiyle mavi renge ayrı bir önem vermiş, mavi rengin bir tonuna, Türk Mavisi (turkuaz) denilmiştir.

İlk Türklerde yönlerle renklerin dili şu şekilde ifade edilmiştir.

İlk Türk devletlerinde yönlerin dili
İlk Türk devletlerinde yönlerin dili

İlk Türk Devletlerinde Devlet Teşkilatı

  1. İlk Türk Devletlerinde Yönetim Anlayışı
    1. Kızıl Elma ve Türk Cihan Hâkimiyeti Anlayışı
  2. İlk Türk Devletlerinin Teşkilat Yapısı
    1. İlk Türk Devletlerinde Ordu
    2. İlk Türk Devletlerinde Renklerin Dili

Kaynak: MEB Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi ders kitabı

Yorum yapın