Kıkırdak doku ve eklemler nedir bakalım.
Kıkırdak Doku
Memelilerin embriyonik dönemlerindeki ilk iskelet yapısı kıkırdak dokudan meydana gelir. Kıkırdak doku destek dokudur ve esnek bir yapıya sahiptir. Başlangıçta kıkırdak dokudan oluşan iskelet yapısı, sonradan minerallerin birikmesiyle zamanla sertleşerek kemik dokuya dönüşür. Kıkırdak dokuda kan damarları bulunmaz. Hücrelerin beslenmesi doku sıvısına sızmış olan besinlerle sağlanır. Kıkırdak doku hücrelerinin, metabolizma hızları düşüktür.
Dokuyu oluşturan hücrelere kondrosit, bu hücrelerin arasındaki maddeye ise kondrin adı verilir. Kondrosit hücreleri, kondroblastların olgunlaşmasıyla meydana gelen küre veya oval şekilli hücrelerdir. Bu hücreler bir kapsül içinde yer alır. Kapsül içinde birden fazla hücre varsa bu hücreler bir grup oluşturur ve bu hücre grupları kondron olarak adlandırılır. Kondrin adı verilen ara maddede, kolajen ve elastik yapılı lifler bulunur. İçeriğindeki liflerin yapısına ve yoğunluğuna göre kıkırdak doku; hiyalin kıkırdak, elastik kıkırdak ve fibröz kıkırdak olmak üzere üçe ayrılır:

Hiyalin kıkırdak ara maddesi saydam görünümlü ve homojen yapılıdır. Kolajen lifler içerir. Embriyonik dönem iskeletini oluşturan ve basınçlara karşı dayanıklı olan kıkırdak çeşididir. Vücutta soluk borusu, bronşlar, burun, kaburga uçları ve eklem başlarında bulunur.
Elastik kıkırdak; elastik lifler taşıyan, bükülebilir kıkırdak çeşididir. Kulak kepçesi, kulak yolu, östaki borusu, epiglottis (gırtlak kapağı) elastik kıkırdaktan oluşur.
Fibröz kıkırdak; ara maddesinde bol miktarda kolajen lif içeren, basınca en dayanıklı kıkırdak çeşididir. Omurlar arası disklerde, köprücük kemiklerinin ekleminde, diz ekleminde ve kalça ekleminde bulunur.
Eklemler
Kemikler uç uca geldiklerinde işlevlerine ve hareket durumlarına göre birbirleriyle bağlantı yapar. Kemiklerin birbirleriyle bağlantı kurdukları yere eklem denir. Hareket derecelerine göre; oynar eklem, az oynar eklem ve oynamaz eklem olarak adlandırılır.
Oynar eklem, kol ve bacak kemiklerinin hareketini sağlayan eklem çeşididir. Üye iskeletinde, oynar eklem kuran kemiklerin üzerinde eklem kıkırdağı denen hiyalin kıkırdak bulunur. Oynar eklemlerde bağ dokudan yapılmış eklem kapsülü vardır. Kapsülün içi eklem zarıyla (sinoviyal zar) çevrilidir. Bu zar, eklem boşluğuna hareketi kolaylaştıran ve kayganlık sağlayan eklem sıvısını (sinoviyal sıvı) salgılar. Sinoviyal sıvı, eklem yüzeylerinin aşınmasını önler. Oynar eklemlerde iki kemiği birbirine bağlayan yapılara ligament (eklem bağı) denir. Ligamentler, eklemlerin dayanıklı ve kuvvetli olmasını sağlar.

Az oynar eklem; boyun omurları, sırt omurları ve bel omurları arasındaki hareketi sınırlı olan eklem çeşididir. Bu eklemde eklem kapsülü ve eklem sıvısı yoktur. Eklem yapan kemikler arasında fibröz kıkırdaktan oluşmuş diskler bulunur. Diskler, sürtünmeye bağlı olarak oluşabilecek aşınmayı önler.
Oynamaz eklemde, eklem kapsülü ve eklem sıvısı yoktur. Kemikler birbirine hareket etmeyecek şekilde bağlanmıştır. Kafatası kemikleri, sağrı ve kuyruk sokumu kemikleri birbirine oynamaz eklemle bağlıdır.
Tendon (kas kirişi), fibröz bağ doku çeşididir ve çizgili kasları kemiğe bağlar. Tendonlar kasılmaz.

Tendon: Kasları kemiklere bağlayan bağlara tendon denir. Gerilmeye dayanıklı esnek yapılıdır. Çok uzun süre gerilme, aşırı yüklenme gibi sebeplerle tendon hasar görür hatta kopabilir. İyileşmesi zordur. Kalıtsal yapı, sağlıksız beslenme tarzı ve yaşam koşulları, bu hasarı arttırabilir. |
–> İskelet Sistemi – Kemik Doku – Kol ve Bacak Kemikleri Sayısı