Lenf Nedir? Lenf Dolaşımı Nedir? Lenf-Kan Dolaşımı İlişkisi ve Lenf Dolaşımı-Bağışıklık İlişkisi

Vücudumuzda kan dolaşımı dışında ikinci bir dolaşım sistemi olan lenf dolaşımı vardır.

Lenf dolaşımı, kılcal kan damarlarına geçememiş fazla doku sıvısının ve hücreler arası boşluğa sızan az miktardaki proteinlerin kan dolaşımına geri döndürülmesini sağlar. Lenf dolaşımı, bu maddelerin, kan toplardamarlarına doğru hareketini sağlayan alternatif bir yol oluşturur. Kılcal damarların atardamara yakın olan uçlarından doku hücreleri ara­sına süzülen sıvının büyük kısmı, toplardamara yakın olan uçlarından geri emilir. Fakat bu sıvının onda biri, buradan geri emilemediği için lenf kılcallarına alınarak kana geri döner. Lenf kılcal damarlarına difüzyonla geçen doku sıvısı, lenf sıvısı adını alır.

Lenf sıvısı, lenf damarları ve lenf düğümleri lenfatik sistemi oluştu­rur. Lenfatik sistem; embriyoda kardiyovasküler sistemin gelişiminden sonra yani hamileliğin 6. haftasının sonlarında gelişmeye başlar. Lenfatik sistemin vücut için çok önemli işlevleri vardır.

Bilgi Notu

Lenf Nedir: Lenf damarları içerisinde dola­şan, kan plazması ve lenf proteinlerin­den oluşan dolaşım sıvısına lenf denir.

Bunlar; lenf kanallarının proteinler ve büyük partiküller gibi kılcal da­marlara doğrudan emilimi mümkün olmayan maddeleri doku sıvısından uzaklaştırıp kana götürmesi, sindirim sisteminden yağların geri emilip tekrar kan dolaşımına verilmesini sağlaması ve vücut savunma­sında önemli rol oynaması gibi işlevlerdir.

İnsanda lenf dolaşımı ve lenf bezleri
İnsanda lenf dolaşımı ve lenf bezleri
! Proteinlerin hücreler arasındaki sıvıdan uzaklaştırılmaları hayati bir olaydır. Bu durum aksadığında yaklaşık olarak 24 saat içinde ölüm meydana gelebilir.

Lenf sıvısının bileşimi, doku sıvısına benzemektedir. İçeriğinde, kan­da bulunandan daha az protein bulunur. Alyuvarları bulunmadığından renksizdir ve akkan ismini de alır. Buna karşılık lenf sıvısında akyuvar­lar bulunur. Akyuvarlar sayesinde lenf, vücut savunmasında önemli rol oynar. Lenf sıvısı, dokulardan kalbe doğru hareket eder.

! Lenf sıvısında, fibrinojen ve alyuvar yoktur.

Lenf Damarları Nedir?

Lenf sistemi, kan kılcalları ile iç içe girmiş ince damar ağlarına sa­hiptir. Lenf kılcal damarları birleşerek lenf toplardamarlarını oluşturur. Kan toplardamarlarından daha ince olan duvarlarında, bağ dokusu ve düz kas yapısı görülür.

! Lenf sisteminin damar yapısında, lenf sıvısının yer çekimi ile geri dönmesini engelleyen tek yönlü açılan kapakçıklar bulunur.

Lenf damarlarındaki sıvının akış hızını; hücreler arası sıvının basıncı, damar duvarlarının ritmik kasılmaları, iskelet kaslarının kasılması ve solunum hareketi gibi faktörler etkiler.

! Lenf sisteminde atardamar bulunmaz, toplardamar ve kılcal damar­lar bulunur. Lenf damarlarında akış hızı, kan damarlarındakinden daha yavaştır. Lenf sıvısının akışı yürüme ve masaj ile artar. Bunun yanı sıra dinlenme durumunda lenf akımı yavaşlar.

Lenf kılcal damarları, uçları kapalı tüp şeklinde damarlardır. Dokular arasına yayılmıştır. Geçirgenlikleri, kan kılcallarından daha yüksektir. Lenf kılcalları, lenf toplardamarlarına açılır. Lenf damarlarının birleşme­siyle göğüs lenf kanalı ve sağ lenf kanalı adı verilen iki büyük lenf damarı oluşur.

Vücudun alt bölgesinden gelen, sol koldan, başın ve göğsün sol yarısından toplanan lenf; göğüs lenf kanalı aracılığıyla sol köprücük kemiği altındaki toplardamara taşınır. Başın ve göğsün sağ yarısı ve sağ kolda toplanan lenf ise sağ lenf kanalı ile sağ köprücük kemiği altındaki toplardamara taşınır. Bunlar üst ana toplardamarda buluşarak kalbe dökülür. Böylece dokular arasında kalan sıvının tekrar dolaşıma dönmesi sağlanır.

Lenf Düğümleri Nedir?

Lenf damarlarının yolları üzerinde bulunan, özel hücre kümelerinin oluşturduğu yapılar, lenf düğümleri olarak adlandırılır. Lenf düğümleri, lenf damarları boyunca vücutta dağınık olarak yerleşmiştir. En çok bo­yunda, koltuk altında, kasıkta ve büyük damarların etrafında kümeler hâlinde bulunan yapılardır.

Lenf düğümlerinin yan yana gelmesiyle lenf bezleri oluşur. Bunlar: bademcikler, timüs bezi, koltuk altı bezleri ve peke sarnıcıdır. Dalak da lenf düğümlerine benzer. Bademcikler en büyük lenf bezleridir. Lenf düğümlerinde; lenf sıvısı süzülüp temiz­lenir, lenf sıvısındaki toksinler ve hücre artıkları nötrleştirilir, bakteri ve virüslere saldıran lenfositler üretilir ve depolanır.

Lenfosit üretimi ve de­polanması, bu organları vücut savunmasında önemli hâle getirmiştir. Enfeksiyonlu hastalıklarda, lenf düğümlerinin içindeki akyuvar üretim hızı artar. Bu durum lenf düğümlerinin şişmesine sebep olur. Doktorun muayene sırasında; boyunda, koltuk altında, kasıklardaki lenf düğüm­lerinin şişip şişmediğini kontrol etmesinin neden budur.

Karaciğerin lenf akımı çok yüksektir. Vücut dinlenme hâlindeyken vücutta oluşan lenfin yaklaşık olarak yarısı karaciğer kaynaklıdır.

Lenf-Kan Dolaşımı İlişkisi Nedir?

Lenf sistemi sayesinde lenf sıvısı, dolaşım sisteminin büyük toplarda­marlarına boşaltılır. Lenf ve dolaşım sistemlerinin bu şekilde birleşmesi ince bağırsaklardan emilen yağların, az miktarda proteinlerin ve fazla doku sıvısının kana aktarılmasında işlev görür.

Vücudun bacaklar, bağırsaklar gibi aşağı kısımlarından toplanan lenf, lenf kılcalları ile lenf toplardamarlarına aktarılır. Buradan peke sarnıcına geçer. Ardından göğüs lenf kanalı aracılığı ile sol köprücük altı toplardamara aktarılır. Buradan da üst ana toplardamara dökülür.

Başın sol tarafından, sol koldan ve göğsün sol kısmından toplanan lenf de göğüs lenf kanalından itibaren bu sıra ile kalbe ulaşır. Başın ve göğsün sağ üst yarısı ve sağ koldan toplanan lenf ise lenf kılcalları tarafından lenf toplardamarlarına aktarıldıktan sonra sağ lenf kanalı ile sağ köprücük altı toplardamarına boşaltılır. Ardından kalbe gitmek üzere üst ana toplardamara geçer. Buradan da kalbin sağ kulakçığına dökülerek kan dolaşımına dahil olur.

Lenf sıvısının dolaşıma katılmasına kadar vücutta izlediği yollar
Lenf sıvısının dolaşıma katılmasına kadar vücutta izlediği yollar

Lenf sisteminin çalışmasını engelleyen bozukluklar, dokularda çok miktarda sıvı birikmesine yol açar. Doku sıvısının bu artışına ödem denir. Bu durum, bazı parazitlerin lenf damarlarını tıkaması, kılcal damar basıncının artması, azalmış plazma proteinleri sonucu kılcal damarda ozmotik basıncın düşmesi ve kılcal damarların geçirgenliğinin artması sonucu ortaya çıkabilir.

Lenf damarlarını bazı parazitlerin tıkamasıyla kol, bacak veya vücudun diğer bölümlerinde aşırı şişmeler oluşur. Buna fil hastalığı denir.

Bilgi Notu

Fil hastalığı: Dünyada Pasifik Ada­ları, Asya, Afrika ve Güney Amerika bölgelerinde yaygın görülen bir has­talıktır. İnsana mikroorganizmayla enfekte olmuş sivrisineklerle bulaşır.

Lenf Dolaşımı-Bağışıklık İlişkisi Nedir?

Lenf düğümlerinde üretilen lenfositler, ihtiyaç duyulduğu miktarda, çeşitli bölgelere kanla taşınarak bağışıklığa katkı sağlar. Lenfositler, vücutta, yabancı organizma veya madde henüz fazla yayılmamışken yakalanmasını sağlayacak şekilde vücuda dağılmıştır, kullanılmayan lenfositler ise üretildiği lenf dokusunda depolanır.

Vücuda giren yabancı maddeler önce doku sıvılarına geçer. Ardından lenfatik damarlar aracılığıyla lenf düğümlerine ve diğer lenfoid dokulara taşınır. Örneğin boğaz ve yutak bölgesindeki lenfoid dokular (bademcikler gibi) üst solunum yolu ile giren antijenleri yakalar. Dalak, timüs bezi ve kemik iliği ise kanda dolaşan antijenlerin yakalanmasın­da önemli rol oynar.

Lenfositler, özgül bağışıklıktan sorumludur. Bu hücrelerin genetik ne­denlere bağlı eksikliği, radyasyon ya da kimyasallarla zarar görmesi gibi durumlarda özgül bağışıklık gelişemez. Bu bozukluğa sahip be­bekler bakteriyel enfeksiyonlar nedeniyle hayatını kaybedilebilir.

Astım hastalığında olduğu gibi lenf sisteminin zararlı bağışıklık cevap­ları vermesi ise araştırmacılar için yeni bir alandır. Bu veriler sayesin­de lenf sistemi, biyomedikal araştırmaların ümit veren bir alanı hâline gelmiştir.

Yorum yapın