Mısırda Heykel ve Kabartma Sanatı

Mısır’da heykel sanatına çok önem verilmiştir. Heykeller saray, tapınak ve mezar anıtlarının tamamlayıcı ögesi olarak kabul edilmiştir. Mimari eserlerin iç ve dış cepheleri heykellerle süslenmiştir. Mısır uygar­lığında büyük heykeller genellikle granit, bazalt ve diyorit gibi sert taşlardan, küçük boyutlu heykeller ise ahşap, kireç taşı, fil dişi ve çeşitli madenlerden yapılmıştır.

Mısır’da heykel sanatı hızlı bir gelişme göstermiştir. Firavun Coser’in gerçek boydaki ilkel, ama etkileyici heykeli sonra yapılacak olan anıtsal heykellerinin öncüsü olmuştur. Firavun Kefren’in diyoritten yapılmış heykeli ince işçiliği ve ağırbaşlı havasıyla, Mikerinos ile eşini tasvir eden heykel ile Thutmose  heykeli Mısırlıların arduaz gibi sert taşları ve metali işlemedeki büyük ustalıklarını gösteren örneklerdir.

Thutmose Heykeli
Thutmose Heykeli

Bunu biliyor musunuz ?

Heykellerin alınlarının ortasından geçtiği kabul edilen dikey bir çizgi, onları şekil ve görünüş bakımından iki eşit kısma böler. Sanat tarihinde bu duruşa frontal duruş denir.

Eski İmparatorluk Dönemi’nde heykel sanatında belirgin bir üslup söz konusudur. Heykellerde sadelik ön planda olup hareket ve duyguları ifade eden ayrıntılar yoktur. Genellikle bir kaide üzerinde ayakta duran veya oturmuş biçimde yapılan heykellerde frontal duruş hâkimdir. Ayakta duran figürlerde, vücut ağırlığı iki bacağa eşit olarak dağıtılmış, kollar vücuda yapışık şekilde aşağıya sarkmış, eller ise yumruk şeklindedir.

Erkek heykellerinin tenleri kadın heykellerine göre daha koyudur. Erkek giysileri sadece bel ve kalça bölgesini kapatır. Tüm vücudu örten kadın giysileri diz ve göğüs hizasında birer çizgiyle vurgulanır. Oturan figürlerde ağırlık yine eşit paylaştırılmakla birlikte baş öne bakmakta ve dik durmaktadır. Bununla beraber bu dönemde belli kurallara bağlı kalmadan yapılmış halk sanatı olarak adlandırılan heykel örneklerine de rastlanmaktadır.

Taşıyıcı heykeli
Taşıyıcı heykeli

Bu eserlerde sanatçı, günlük yaşamdan seçtiği figürlerde ve hareketlerde daha rahat ve serbesttir. Bu özelliğe sahip heykellerin en tanınmışları, bağdaş kurmuş vaziyette Oturan Kâtip Heykeli ve firavunların üst düzey memur­larını tasvir eden Sekhemka (Sekemka) Heykeli’dir

Sekhemka (Sekemka) Heykeli
Sekhemka (Sekemka) Heykeli

Orta İmparatorluk Dönemi’nde tapınaklarda firavunların büyük boyutlu heykelleri yapılmış, heykel sanatına daha realist bir bakış açısı hakim olmuş; yüzlerde çizgiler, gözlerde çukurlaşmalar vb. ayrıntılar firavunların heykellerinde görülmeye başlanmıştır.

Yeni İmparatorluk Dönemi’nde heykel sanatı yeniden canlanmış ve büyük boyutlu heykel geleneği en üst düzeye ulaşmıştır. Bu dönemde “doğallık” ön plana çıkmış, firavun ve ailesinin heykellerinde her türlü kusur sergilenmiştir. Ayrıca eski döneme oranla daha çok memurların, sanatçıların ve sıradan insanların heykelleri de yapılmaya başlanmıştır.

İmparator II. Ramses Heykeli
İmparator II. Ramses Heykeli

Mısır’da dinî inanca göre ruh, mezardaki ölü insanın yanı başına konu­lan heykelde varlığını sürdüreceğinden heykelin sahibine benzemesi isten­miştir. Hatta, doğal görünmeleri için bazıları boyanmıştır. Bu sebeple Mısır’da portre sanatı erken dönemlerde ortaya çıkmıştır.

Kabartmalarda ana figür insandır. Tanrı, firavun, aslan, kuş ve günlük yaşamla ilgili figürler kabartmalarda sıkça kullanılmıştır. Tanrı ve kral figürleri diğer figürlerden daha büyük gösterilmektedir. Figürlerin baş, göğüs, kol, bacak ve ayaklar profilden; gözleri ve omuzları ise cepheden gösterilmiştir.

Mısır kabartma örneği
Mısır kabartma örneği

Yorum yapın