Mobil Sağlık Alanında Trendler

Yıllar önce teknoloji ile ilgili bir yazı ya da konuşma büyük çoğunlukla “yakın bir gelecekte” diye başlar ve bu alandaki gelişmelerin ürün­leri, hizmetleri, cihazları ve süreç­leri nasıl değiştireceği anlatılırdı. Bunun için biraz daha beklenmesi gerektiği ve bu alandaki çalışma­ların sürdürüldüğü, ilk prototip­lerin üretildiğinden bahsedilirdi. Bu konu yazıyı okuyan ya da ko­nuşmayı dinleyenin hayal gücü ile doğru orantılı olarak şekillenir ve ağızdan ağıza yayılırdı.

Bugünlerde o zamanlar bahsi ge­çen “yakın gelecek” geldi. Üzerine chip (çip) takılabilen her şey internet adı verilen devasa bir ağ sisteminin parçası olup veri transferine uygun hâle getirilebiliyor. Teknolojinin kendi içindeki devinimi bile öylesine hızlı ki yakın bir geçmişte “nesnelerin inter­neti” (internet of things) adı verilen bu trend yerini “her şey internet” (in­ternet of everything) akımına bıraktı.

Günlük hayatımızda kullandığımız her türden nesnenin internetle bağ­lantısı anlamına gelen bu yeni akım insanlık için yeni bir çağın başlangı­cına işaret ediyor. Mobil iletişim tek­nolojileri ile donatılan nesneler sürekli olarak veri akışı sağlamakta ve elde edilen bilgiler büyük bir veri havuzu oluşturmaktadır. Büyük veri mobil cihazlar, bilgisayarlar, kredi kartları sensörlerle donatılmış otomobiller, toplu taşıma araçları, yollar, binalar, gündelik hayatta kullandığımız eşya­ların her birinin ürettiği sonsuz sayıda verinin işlenmesiyle yeni bir yaşam tasarısını sağlıyor.

Bu gelişmeler bugünden yarına çok daha büyük değişimleri de berabe­rinde getirecek gibi görünüyor. Eği­timden sağlığa, eğlenceden ticarete hemen her alanda iş modellerinin ya­pısı ve süreçleri yeniden tanımlanıyor. Hâlen en fazla etkilenen iki alandan birisi eğitim diğeri sağlık. Çevrimi­çi uzaktan eğitim sistemleri okulsuz eğitim sistemlerini yarattı. Okulsuz eğitim konsepti medikal alanda has- tanesiz sağlık konseptini yaratmak­tadır.

Hasta-hekim ilişkisini yüz yüze olmaktan çıkaran farklı bir iş modeli dünyada kullanılmaya başlandı bile. Hipertansiyon, diyabet, aritmi, gebelik takibi, diyet ve benzeri birçok alanda geliştirilen mobil cihazların yardımıyla hastalar sürekli olarak sağlık verilerini uzaktaki hekimlere göndermekte ve hekimlerden gelen yönlendirmelerle sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdürmeyi başarmakta­dırlar.

Mobil sağlık teknolojileri ile bilişim teknolojilerinin kesişim noktasında etkili olan trendleri şu şekilde sırala­yabiliriz:

* Sağlık hizmetlerinde hasta-hekim ilişkisine dayanan yüz yüze dene­yimi daha zengin bir içerikle ve de daha düşük maliyetle sunulacaktır. Mobil cihazlar, bilgisayarlar, uygula­malar yardımıyla diyabet hastalarının kontrolü, operasyon sonrası izleme, uzaktan izlenmeyi gerektiren onko­loji vakaları gibi alanlarda uygula­malardan yararlanılacaktır.

* Hasta kayıtları mobil sağlık hiz­metlerinde hasta hekim ilişkisinin en önemli parçası hâline gelecektir. Mevcut durumda manuel olarak ve farklı merkezlerde tutulan kayıtlar tek bir merkezde tutulup analiz edilerek hastanın tedavisi ve izlenme­sinde en büyük faydayı yara­tacaktır.

* Sağlık sektörü ile ilişki­li emeklilik fonları ve sigorta sektörü de ortaya çıkan yeni duruma göre yeniden konum­lanarak maliyetleri ve fiyatları yeniden düzenleme ihtiyacı hissedecektir. Zira bireylerin sağlık kayıtları ile ilgili bilgiler sektörün daha şeffaf bir yapıya dönüşmesine yardımcı olacak­tır. Hâlen beyan esasına göre fiyatlanan poliçeler kullanıcıların ka­yıtlarından elde edilen gerçek veriler kullanılarak yapılacaktır.

* Teknoloji bütün sağlık hizmetlerinin ülkelerin en ücra köşesine kadar 7/24 aynı standart ve kalitede ulaşmasına yardım edecektir. Bu yolla hasta-he- kim ilişkisi hiç kopmadan sürekli hâle gelecek ve sektör büyük bir hızla büyüyecektir.

* Tüm bunların yanı sıra yazılımlar yo­luyla da pek çok hastalığın tanısı için gerekli işlemler çok daha hızlı gerçek­leştirilebilecektir. Örneğin TÜBİTAK AR-GE desteği ile Türk mühendis­ler, biyologlar ve hekimler tarafından geliştirilen medikal cihaz; lösemi, lenfoma, talasemi, diğer anemiler ve trombosit hastalıkları gibi birçok kan hastalığına tanı konulmasında kulla­nılan eski standartları kendi yazılımın­daki program sayesinde otomotize ediyor.

İçinde bulunan mikroskopla hücre görüntülerini alıp yapay zekâ kullanarak bu hücreleri sınıflandırıp onlarla ilgili anormallikleri tespit etmek üzere çalışıyor. Tanı süresini kı­saltıyor. Bu hastalıkların takibi süreci­ni kolaylaştırarak tedavi aşamasında da hem hastaya hem hekime kolaylık sağlamaktadır. Lifacell adı verilen ci­haz, klinik veriler ile eğitilmiş yapay zekâ kullanıyor ve cihazın tüm sağlık kurumları tarafından kullanılabilir hâle gelmesi hedefleniyor.

(Kaynakça: Temmuz 2016, http://www. tkv.org.tr/dergi.php, Prof.Dr. İbrahim KIR- COVA, Türk Kalp Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi, Yıldız Teknik Üniversitesi İBBF İş­letme Bölümü Öğretim Üyesi, Kısaltılmış­tır.,  https://www.medikalakademi.com. tr/kan-hastaliklarinin-tani-ve-tedavisin- de-yapay-zeka-emrinizde/. Kısaltılmıştır. meb)

Yorum yapın