Nasıl Duyarız? Kulak Nasıl Çalışır? Dış kulak, Orta kulak ve İç kulak

Havada yayılan ses dalgalarını impulsa çevirerek beyne, vücudun di­key ve yatay eksenindeki hareket değişimlerini ise beyinciğe ileten duyu organımızdır. İşitme ve denge organı olarak görev yapar. Sesin şiddeti desibel (db) olarak ölçülür. İnsan kulağı 0-140 desibel veya 20-20.000 hertz (Hz) aralığındaki sesleri duyabilmektedir. 85 desibelin üstündeki seslerin şiddeti, kulak zarına zarar vererek işitme kaybına neden olabilir.

Kulak yapısı üç bölümde incelenmektedir: dış kulak, orta kulak ve iç kulak

Kulağın yapısı
Kulağın yapısı

Dış kulak, kulak kepçesi ve kulak yolu yapılarından oluşur. Kulak zarı ile sonlanır. Karada yaşayan bazı memelilerde, kulak kepçesi hareketliyken insan kulak kepçesi hareketsizdir. Elastik kıkırdak yapıda olan kulak kepçesi, ses dalgalarını toplayarak yaklaşık üç santimetre uzun­luğundaki kulak yoluna iletir. Dış kulak yolunda bulunan bazı hücreler salgı üreterek ortamı nemlendirir. Üretilen salgı, toz taneciklerinin ku­lak zarına ulaşmasını önler (kulak kiri oluşumu). Kulak zarı ince ve yarı saydamdır.

Orta kulak, kulak zarı ile başlayıp oval ve yuvarlak pencereye kadar uzanan bölümdür. Çekiç, örs, üzengi, kemikleriyle bu kemiklere bağlanan kas bağları ve östaki borusu orta kulakta yer alır. Havadaki titre­şimler, kulak zarı üzerinden çekiç, örs ve üzengi (kemik köprü) kemik­leri aracılığıyla iç kulağın sıvı ortamına taşınır. Kemik köprüde yer alan çekiç kemiğinin sapı, kulak zarına bağlıdır. Üzengi kemiğinin tabanı ise oval pencereye bağlanır.

Çekiç, örs ve üzengi kemikleri ses titreşimlerini kuvvetlendirir.

Östaki borusu, yutak ile orta kulak arasında uzanır. Yutak tarafındaki ucunda çoğu zaman kapalı duran bir kapakçık bulunur. Yutkunma esnasında bu kapakçığın açılıp kapanması kulak zarında hissedilebilir.

Östaki borusunun görevi, orta kulaktaki hava basıncı ile dış ortamdaki basıncın aynı seviyede kalmasını sağlamaktır. Burun veya boğaz boşluğundaki mikroplar östaki borusu yoluyla orta kulağa ulaşır ve enfek­siyona neden olur. Bu enfeksiyon antibiyotikle tedavi edilir.

Geniz etinin normalden büyük olması ve çeşitli alerjik reaksiyonlardan dolayı östaki borusunda ödem (şişlik) veya sıvı toplanması meydana gelebilir. Bu durum da enfeksiyona yol açar. Bu enfeksiyonlar, ame­liyatla veya antibiyotikle tedavi edilir. Oluşan bu enfeksiyonlara orta kulak iltihabı denir.

Östaki borusu çocuklarda düz ve kısadır. Biberonla beslenme, si­gara dumanında kalma gibi etkenler çocukların orta kulak iltihabına yakalanma olasılığını artırır.

Uçak yolculuğu, asansöre binme gibi durumlarda, bulunduğunuz yerin yüksekliğinin hızla değişmesi, östaki borusu kapalı olduğundan basınç farkı oluşmasına neden olur. Basınç farkından dolayı kulak zarında ge­rilme ve ağrı olur. Esneme, yutkunma, sakız çiğneme gibi hareketlerin yapılması östaki borusunun açılmasını ve orta kulaktaki basıncın at­mosfer basıncıyla eşitlenmesini sağlar. Böylece kulaktaki ağrı veya acı geçer.

İç kulak, şakak kemiklerinin içine yerleşmiştir. İç kulakta işitmeden sorumlu salyangoz (kohlea) ile dengeden sorumlu yarım daire kanalları, kesecik ve tulumcuk bulunur.

İç kulağın bölümleri
İç kulağın bölümleri

Salyangoz (kohlea), yan yana duran ve salyangoz kabuğu gibi kıvrılmış üç kanaldan oluşan bir tüptür. Üstteki vestibüler kanal ile alttaki timpanik kanalın içi perilenf sıvısı ile doludur.

Salyangozda ortada bulunan kohlear kanalın içi endolenf sıvısıyla do­ludur ve korti organını taşır. Kohlear kanal ile timpanik kanalın arasın­da temel zar bulunur. Temel zarın üzerinde korti organı vardır. Korti organının tüy hücreleri, kohlear kanalın içine doğru uzanır. Tüy hücre­leri üst tarafta çatı zara (tektoriyal zar) bağlıdır. Çatı zarın bir ucu temel zara bağlıyken diğer ucu boştadır. Korti organındaki tüy hücreleri titre­şimlere duyarlı mekanoreseptörlerdir.

İşitmenin gerçekleşmesi sırasında öncelikle ses dalgaları, kulak kep­çesi tarafından toplanır. Kulak yolu boyunca taşınan ses dalgalarıyla kulak zarının titreşmesi sağlanır. Kulak zarından kemik köprüye geçen ses dalgalarının titreşim şiddeti arttırılarak oval pencereye verilir. Oval pencereden içeri giren ses titreşimleri, vestibular kanal içinde yer alan perilenf sıvısında basınç dalgası oluşturur. Bu basınç dalgası kohlear kanalı ve temel zarı hareket ettirir. Çatı zarı tarafından mekanoresep- törlerin tüyleri eğilir ve reseptörlerde impuls oluşur. Oluşan impuls, önce talamusa, sonra da beyin kabuğundaki işitme merkezine giderek doğru ve net ses olarak anlam kazanır. Kanallarda oluşan basınç dal­gaları timpanik kanalın sonundaki yuvarlak pencereye çarptığında yok olur ve bu sayede korti organı yeni titreşimlere hazır hâle gelir.

İşitme olayı, sesin kulakta izlediği yol
İşitme olayı, sesin kulakta izlediği yol

Sesin yönü iki temel yöntemle belirlenir: Birincisi sesin iki kulağa giriş zamanları arasındaki gecikme, ikincisi ise her iki kulaktaki ses şiddetleri arasındaki farktır.

İç kulakta işitme merkezinden başka vücut dengesinde görevli mer­kezler de bulunur. Vücutta statik denge ve dinamik denge olmak üzere iki denge olayı vardır. Statik denge, vücut pozisyonunun dikey düzlemde yer çekimine göre ayarlanmasıdır. Dinamik denge; hızlanma ve yavaşlama, dönme gibi hareketlerde vücut pozisyonunun korun­masıdır.

İç kulakta yer alan yarım daire kanalları, tulumcuk ve kesecik denge merkezi olan beyinciğe çeşitli impulslar göndererek dengenin sağlanmasına yardımcı olur. Yarım daire kanalları; vücudun dönüş hareket­lerini, ileri-geri, sağa-sola bükülmeleri (açısal hareketleri) algılar. Yarım daire kanallarının ucunda ampulla denen yapılar bulunur.

Ampullaların içinde tüy hücreleri (almaç) vardır. Etrafında endolenf sı­vısı bulunur. Vücut hareketlendiğinde endolenf sıvısı da hareketlenir ve tüy hücrelerini büker. Bu bükülmeler impuls oluşturur. Tulumcuk ve kesecik ise yerçekimine ya da doğrusal harekete göre uyarılır ve beyinciği durumdan haberdar eder. Kesecik ve tulumcuğun içinde otolit adı verilen, kalsiyum karbonattan yapılmış kristaller bulunur.

Baş; sağ-sol ya da yukarı-aşağı yönde hareket ettiğinde otolit taşları da hare­ketlenir. Otolit taşları, hareketlendiği yöndeki tüy hücrelerinin tüylerini bükerek impuls oluşumunu başlatır. Bu impulslar, denge merkezi olan beyinciğe iletilerek vücudun durumu ve konumu ayarlanır, refleks me­kanizmaları devreye girer. Aynı zamanda otolitler hızlanma durumunu da impulsa çevirir.

Denge esnasında ampullada tüy hareketleri
Denge esnasında ampullada tüy hareketleri
Hızla dönmekteyken aniden durulduğu zaman, iç kulaktaki sıvının hareketi hemen durmadığı için hücrelerin uyarılması devam eder ve baş dönmesi yaşanır.

–> Denge Kaybı Nedir? İşitme Kaybı Nedir?

Duyu Organları Nelerdir?

Yorum yapın