Osmanlı Devleti’nde XVI. yüzyılın ikinci yarısından itibaren devletle halk arasında irtibatı sağlayan âyan ve eşraf olarak anılan mahallî otoriteler ortaya çıkmıştır. Âyanlar, zamanla devletin içine düştüğü sıkıntılardan faydalanıp bulundukları bölgede güçlerini ve nüfuzlarını genişletmiştir.
Bu durumdan rahatsız olan III. Selim, âyanları halka seçtirerek merkezî otoriteyi güçlendirmek istese de başarılı olamamıştır. Taşrada otoriteyi kuramayan devlet, bu yerel güçlerin varlığını kabul etmek zorunda kalmıştır. Âyanların gerek kendi aralarında gerekse devletle yaptığı mücadeleler, sosyal yapıyı ve siyasi dengeleri bozmuştur. Bir âyan olan Alemdar Mustafa Paşa’nın sadrazam olmasıyla bu dengeler daha da değişmiştir.

Alemdar Mustafa PaşaIII. Selim Dönemin’de yapılan ve Nizam-ı Cedit diye adlandırılan yenilikler, Kabakçı Mustafa İsyanı’yla sona ermiştir. Yenilikçi devlet adamlarından bazıları isyancılardan canını kurtarmak için Ruscuk Âyanı Alemdar Mustafa Paşa’ya sığınmıştır. Bu kişilerin etkisiyle Alemdar Mustafa Paşa, III. Selim’i tahta çıkarmak amacıyla İstanbul’a hareket etmiştir. Sadrazam dâhil pek çok kişiyi yanına çeken Alemdar, sarayı kuşatınca Sultan IV. Mustafa, amcası III. Selim ve kardeşi Mahmud’un öldürülmesine izin vermiştir. III. Selim öldürülmüş ancak Şehzade Mahmud, Alemdar Mustafa Paşa tarafından, kurtarılmıştır. IV. Mustafa’yı tahttan indiren Alemdar, II. Mahmud’u tahta geçirmiş ve kendisi de sadrazam olmuştur. (Kemal Beydilli, “Alemdar Mustafa Paşa”, s.365’ten düzenlenmiştir. meb ders kitabı) |
- Osmanlı Devleti’nde Demokratikleşme Hareketleri
- Sened-i İttifak
- Tanzimat Fermanı
- Islahat Fermanı (1856) – Islahat Fermanı’nın Hazırlanışı – Islahat Fermanı ve İlanı
- Islahat Fermanı’nın Devlet Yönetimine Etkileri
- Kanun-ı Esasi
- Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerindeki Hukuksal Gelişmeler
- Osmanlı Devleti’nde Seçim
- II. Meşrutiyet ve Siyasi Partiler
- Üç Tarz-ı Siyaset