Kanun-ı Esasi’yi hazırlayan komisyonun üzerinde çalıştığı konulardan biri de seçimlerin yapılarak meclisin toplanmasını sağlamak olmuştur. Komisyon, meclisi oluşturacak üyelerin atamayla mı yoksa seçimle mi belirleneceği konusu üzerinde titizlikle durmuştur. Âyan Meclisi üyelerinin padişah tarafından tespit edilmesi, Mebusan Meclisi üyelerinin ise seçimle belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Bu iki meclis Meclis-i Umûmiyi meydana getirmiştir. Mebusların halk tarafından seçilmesi, Türk tarihinde demokratikleşme yolunda atılan önemli bir adım olmuştur.
Kanun-ı Esasi’ye göre iki dereceli seçim yapılması gerekmektedir. Ancak meclisin bir an önce toplanabilmesi için daha kolay bir yol izlenmiştir. Buna göre kaza, sancak ve vilayet idare meclislerinde halk tarafından seçilmiş mevcut üyelerin, mebusları seçmeleri kararlaştırılmıştır. Bu sebeple ilk Osmanlı meclisinin mebusları genelde varlıklı ve nüfuzlu şahıslardan oluşmuştur.
Osmanlı Devleti’nde ilk kez yapılan seçimlere başkent İstanbul’da ayrı bir özen gösterilmiş ve âdeta gelecekte tasarlanan bir seçim modeli uygulanmıştır. Osmanlı toplumu seçim talimatlarına harfiyen uymuş ve seçimler sorunsuz bir şekilde yapılmıştır. Bu ilk seçimle Türk toplumu demokratikleşme yolunda önemli bir adım atmıştır.
İlk Osmanlı Meclis-i Umûmisi, 115’i Meclis-i Mebusan ve 26’sı da Meclis-i Âyandan olmak üzere 141 üyeyle 19 Mart 1877’de Dolmabahçe Sarayı’nda toplanmıştır. Meclisin açılış gününde tüm resmî daireler tatil edilmiş ve halk törene büyük ilgi göstermiştir.

Osmanlı toplumundaki gayrimüslim nüfus, Müslüman nüfusun yaklaşık dörtte biri kadardır. Buna rağmen mebuslar arasındaki orana bakıldığında gayrimüslim mebus sayısının, Müslüman mebus sayısına yakın olduğu görülmektedir. Bu durum temsil ilkesinin gerçekleşmesi konusunda Müslümanların aleyhine olmuştur. Meclis ilk dönem çalışmalarını 28 Haziran 1877’de tamamlamıştır.
Meclisin 13 Aralık 1877’de başlayan ikinci çalışma döneminde Osmanlı Devleti, Ruslara karşı 93 Harbi’nde ağır bir yenilgi almıştır. Bu dönemde mecliste, Müslüman ve gayrimüslim mebuslar arasındaki tartışmalar sertleşmiş ve bu şartlarda meclis çalışmalarının yararlı olmayacağı ortaya çıkmıştır. Bu gerekçelerle Sultan II. Abdülhamid 13 Şubat 1878’de meclisi süresiz tatil etmiş ve böylece Osmanlı Devleti mutlakiyetçi bir yönetime dönmüştür.
- Osmanlı Devleti’nde Demokratikleşme Hareketleri
- Sened-i İttifak
- Tanzimat Fermanı
- Islahat Fermanı (1856) – Islahat Fermanı’nın Hazırlanışı – Islahat Fermanı ve İlanı
- Islahat Fermanı’nın Devlet Yönetimine Etkileri
- Kanun-ı Esasi
- Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemlerindeki Hukuksal Gelişmeler
- Osmanlı Devleti’nde Seçim
- II. Meşrutiyet ve Siyasi Partiler
- Üç Tarz-ı Siyaset