Osmanlı Devleti’nde Zorunlu Askerlik Sistemi

XIX. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ulus-devletler, siyasi ve askerî güç olarak çok uluslu imparatorluklara karşı ciddi bir tehdit oluştur­muştur. Bu yüzyılda yaygınlaşan ve güçlenen milliyetçilik akımına bağlı olarak gelişen ulusal hareketler de imparatorlukların birliğini tehdit etmeye başlamıştır.

Bu durum karşısında imparatorluklar kendilerini yenilemeye çalışmış ve ulus devletlerin yöntemlerini kullanarak bu tehdide karşı koymaya çalışmıştır. Bu yöntemler; anayasal sistem, vatandaşlık, zorunlu eğitim ve zorunlu askerlik gibi uygulamalardır ve bunlar imparatorlukların değişim sürecini başlatmıştır. Böylece modernleşme çalışmaları imparatorlukların ulusallaşmasını da beraberinde getirmiştir.

1789 Fransız İhtilali sonrasında ortaya çıkan zorunlu askerlik sis­temi, ulus devletlerin kurulmasında ve cumhuriyet rejimlerinin ortaya çıkmasında önemli rol oynamıştır. Fransa’da cumhuriyetin ilan edilmesinden sonra halkın vatanını savunması gerektiği anlayışı ortaya çıkmıştır.

Bu anlayışa göre her birey, vatan savunmasından sorumludur ve gerektiğinde millet; ordu olarak görev yapmalıdır. Fransız İhtilali’nden sonra yaygınlaşmaya baş­layan ulusçuluk anlayışıyla birlikte, Avrupa’da millî ordu kavramı ulus devletlerin ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Askerlik sistemi (Temsilî)
Askerlik sistemi (Temsilî)

BİLİYOR MUSUNUZ?

Zorunlu askerlik sistemi, ulus devletlerin profesyonel (daimî) ordusunun dışında veya bu ordusuna asker sağlamak ama­cıyla vatandaşları devletin savunmasında belirli bir zaman için görevlendirmesidir. Özellikle XIX. yüzyıldan itibaren etkili olan bu sistemde devlet; askerlerin giyim, teçhizat ve temel insani ihtiyaçlarını karşılamıştır.

1789 İhtilali’nden sonra birçok cephede Avru­pa devletleriyle savaşan Fransa, askere ihtiyaç duymaya başlamıştır. Bunun üzerine 1793’te ilan edilen bir anayasa bildirgesi ile Fransa’da askerlik zorunlu hâle getirilmiştir. Avrupa dev­letleriyle yapılan savaşlara, ülkedeki iç isyanlar da (Görsel 4.23) eklenince askere olan ihti­yaç daha da artmıştır. Bu ihtiyacı karşılamak isteyen Fransız Hükûmeti, 1793 tarihinde bir seferberlik kararnamesi çıkarmıştır.

Bu kanun­la Fransa’da 18 ile 25 yaş arasındaki sağlıklı genç erkeklere askerlik zorunlu hâle getiril­miştir. 1794’te çıkarılan yeni bir kanunla belirli bir bedel ödenerek askerlikten muaf olma hakkı da kaldırılmıştır. Böylece ücret almadan gönüllü yapılması beklenen zorunlu askerlik hizmeti, kanuni bir zorunluluk olarak ulus devlet yapısında gelişme imkânı bulmuştur.

23 Ağustos 1793 Tarihli Seferberlik Kararname

Fransa’daki genel seferberlik uygulamasını yü­rürlüğe sokan 1793 tarihli kararnamenin birinci maddesi şu şekildedir:

“Şu andan itibaren, düş­manlarımızın tümü cumhuriyet topraklarından çıkartılana kadar Fransızların hepsi orduda hiz­met etmek üzere sürekli göreve alınmıştır. Genç erkekler muharebeye gidecekler; evli erkekler silah yapacaklar ve harp malzemesi taşıyacaklar; kadınlar çadır ve giyecek yapacaklar ve hasta­nelerde hizmet edecekler; çocuklar eski keten­lerden pansuman bezi yapacaklar; yaşlı erkekle meydanlarda cumhuriyetin lehinde ve krallara karşı nefret dolu konuşmalar yaparak askerlerin cesaretlerini artıracaklardır.” (C. Brinton (Amerikalı Tarihçi), “Jomini”, s.71’den düzenlenmiştir. meb ders kitabı)

Fransız askerleri (Temsilî)
Fransız askerleri (Temsilî)

Zorunlu askerlik sisteminin yaygınlaşması, XIX. yüzyılda Avru­pa’daki önemli gelişmelerden biri olmuştur. Bu sistem sayesinde devletlerin askerî gücü ve halk üzerindeki kontrolü artmış ve sa­vaşlar daha yıkıcı hâle gelmiştir. Ulus devletler, zorunlu askerlikle hem güçlü bir ordu meydana getirmiş hem de merkezî yapılarını güçlendirmiştir.

Bu sistemle ordu, milletin okulu olarak değerlen­dirilmiş ve orduya modernleştirme görevi de verilmiştir. Orduda askerlere okuma yazma, devletin resmî dili ve devletin temel de­ğerleri öğretilerek vatandaşlık eğitimi verilmiştir.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Ulus devletleşme sürecinin Avrupa ve dünyada güç kazan­masıyla beraber, askerlik bir vatan hizmeti olarak görülmeye başlanmıştır. İmparatorlukların dağılmasıyla birlikte ulus devletler ordularını aynı ülkede doğmuş aynı inanç ve kültür kökenine sahip kişilerden oluşturmaya dikkat etmiştir.

Yorum yapın