Popülasyon Yoğunluğu ve Popülasyon Taşıma Kapasitesi

Popülasyon yoğunluğu ve popülasyon taşıma kapasitesi başlıkları altında inceleyelim.

  • Popülasyon Yoğunluğu

Belli bir zaman diliminde birim alan veya hacimdeki birey sayısı bize popülasyon yoğunluğu hakkında bilgi verir. Örneğin “Bir mililitre kan­daki Vibrio cholera (Vibrio kolera) bakterisi sayısı”, “Longoz ormanla­rında metrekareye düşen akça ağaç sayısı”, “Akdeniz’de metreküpteki Noctiluca milliaris (Noktiluca miliaris) yakamozu sayısı” o türlerin o za­man dilimindeki popülasyon yoğunluğu hakkında bize veri sağlar.

Yaşam alanı sınırları içinde tüm bireylerin sayılabilmesi hem makro hem mikro canlılar için çok zor bir durumdur. Bu yüzden bazı örnekleme teknikleri kullanılmaktadır. Popülasyonun yayılış gösterdiği alanlardan seçilen örnekleme alanlarını kullanma, işaretleme yapma ve tek tek sayma bu tekniklerden birkaçıdır. Bunlardan elde edilen verilerle popülasyon yoğunluğu yaklaşık olarak hesaplanmaktadır.

Doğum ve ölüm olayları, içeriye veya dışarıya gerçekleşen göçler, popülasyonların yoğunluğunu etkiler. Bu veriler birlikte değerlendirildi­ğinde popülasyonun büyüklüğü belirlenir.

popülasyonun büyüklüğü

Doğum sayısı ve içe göçün birlikte oluşturduğu B verisi, popülasyonun büyüklüğü ile doğru orantılı; ölüm sayısı ve dışa göçün birlikte oluşturduğu C verisi popülasyonun büyüklüğüyle ters orantılıdır. Her iki verinin yaklaşık aynı değerde olması popülasyonun dengede oldu­ğunu gösterir.

Popülasyon, zaman içinde anlamlı biyolojik değişimlere uğrayabilir. Ortama yabancı türlerin girmesi, habitatların yanlış kullanımı, çeşitli nedenlerle habitatların tahribatı, besin zincirlerinde meydana gelen bozulmalar popülasyonlar için tehlike oluşturmaktadır. Belirli çevresel koşullarda ve zaman dilimi içinde popülasyonların birey sayılarında görülen değişim büyüme eğrileri ile ifade edilir.

Bir adaya bırakılan sincap popülasyonu incelendiğinde sincaplar önce adaya yerleşir, doğum vardır ancak azdır (kuruluş evresi). Sincaplar ortama uyum sağladıklarında doğum sayısı ve buna bağlı olarak birey sayısı da artar. Artan birey sayısı alanın daralmasına, besinin azalma­sına ve rekabete yol açar.

Doğum sayısı artışı vardır ancak ölüm sayısı da artmaya başlar. Doğum ve ölüm oranlarının birbirine yaklaşmasıyla popülasyon denge hâline ulaşır. Popülasyonların bu şekilde büyümesi grafik üzerinde S tipi büyüme eğrisi olarak gösterilir.

Popülasyonlarda S Tipi Büyüme Eğrisi
Popülasyonlarda S Tipi Büyüme Eğrisi

Adaya bırakılan tür, bir çeşit çekirge olsaydı adaya uyum sağlama (ku­ruluş evresi) gerçekleştikten sonra çok hızlı bir şekilde büyüme gerçekleşirdi. Böyle ideal ortamlardaki popülasyonların büyüme hızında geometrik bir artış (2, 4, 8, 16, …) gözlemlenir. Ancak artan besin kıt­lığı, rekabet gibi sebeplerle ölümlerde de hızlı bir artış gözlenir. Popülasyonların bu şekilde büyümesi, grafik üzerinde J tipi büyüme eğrisi olarak gösterilir.

Popülasyonlarda J Tipi Büyüme Eğrisi

Popülasyonların yaşlara göre hayatta kalma durumları hayat tabloları oluşturularak gözlenir. Bu tablolar, aynı yaştaki bireylerin doğumdan ölüme kadar izlenmesiyle oluşturulur. Tablodaki veriler kullanılarak hayatta kalma eğrileri adı verilen grafikler çizilir. Temel olarak 3 tip hayatta kalma eğrisi vardır:

Tip 1 hayatta kalma eğrisi, bireylerin genç ve ergin dönemlerde dü­şük ölüm oranı gösteren, yaşlı dönemlerde ise artmış ölüm oranları ile birey sayısı hızla düşen popülasyonlar için çizilir. İnsan gibi az sayıdaki yavrularına iyi bakım sağlayan büyük memeliler bu gruba girer.

Tip 2 hayatta kalma eğrisi, her yaş için ölüm oranının sabit olduğu popülasyonlar için çizilir. Bazı kemirgenler, kertenkele ve bitki türle­rinde bu tip hayatta kalma eğrisi görülür.

Tip 3 hayatta kalma eğrisi, genç bireylerin hayatta kalma oranı düşük olan popülasyonlar için çizilir. Başlangıçta çok sayıda yavru veren ve genellikle yavru bakımı olmayan bazı balık ve deniz omur­gasızlarının yavrularında çeşitli nedenlerle ölüm oranı yüksektir. Bu dönemi atlatıp hayatta kalabilen yavrular için ölüm oranı azalır.

Popülasyonlarda Görülen Farklı Tip Hayatta Kalma Eğrileri

  • Popülasyon Taşıma Kapasitesi

Belli bir coğrafik alana yerleşmiş olan popülasyonlarda popülasyonun bulundurabileceği en fazla birey sayısına taşıma kapasitesi denir. Do­ğal hayatta popülasyonlar taşıma kapasitesini aşamaz. Çünkü çevre direnci popülasyonun büyümesini sınırlandırır. Popülasyonun bulun­duğu ortamdaki avcı sayısı; ısı, ışık, nem ve besin gibi kaynak sıkıntısı; rekabet, parazitler ve hastalıklar gibi faktörler çevre direncini oluşturur.

Popülasyonun birey sayısı taşıma kapasitesinin altındayken popülasyonun büyüme hızı yüksektir. Birey sayısı, taşıma kapasitesine yaklaş­tıkça popülasyonun büyüme hızı yavaşlar.

Bilgi Notu

Çevre direnci olmayan laboratuvar koşullarındaki bir bakteri, 20 dakika­da bir bölünür. Bakteriler bu şekilde çoğalmaya devam etseydi 1,5 günde tüm dünyayı kaplayacak kadar ala­na yayılırdı. Yapay koşullarda ortam, canlının ihtiyacına ve özelliklerine göre ayarlandığı için popülasyon taşı­ma kapasitesini aşabilir. Balık üretme çiftlikleri, milli parklarda bu durum gözlemlenebilir.

! Popülasyonlardaki birey sayısı, taşıma kapasitesine yaklaştıkça ! artan çevre direnci nedeniyle popülasyon büyüklüğü belirli sınırlar arasında kalır.

Popülasyon Ekolojisi – Popülasyon Nedir? Popülasyon Dinamiğine Etki Eden Faktörler Nelerdir?

Yorum yapın