Sindirim sisteminde yardımcı bezler, sindirim sıvılarını sindirim kanalına boşaltarak besinlerin sindirilmesine yardımcı olur. Yardımcı yapılar; üç çift tükürük bezi, pankreas, karaciğer ve karaciğerin safra salgısını depolayan safra kesesinden oluşur.
a- Tükürük Bezleri
İnsanda kulak altı, çene altı ve dil altında bulunan üç çift tükürük bezi vardır. Beyin sapındaki otonom sinirlerle tükürük bezi kontrol edilir. Uyarılar, tükürük bezlerinin işlevini arttırabilir veya baskılayabilir. Kişi, sevdiği bir besini yediği ya da kokladığı zaman tükürük salgısı sevmediği bir besine göre daha fazla salgılanır. Ağızda bulunan düz yüzeyli maddeler (örneğin fıstık) aşırı tükürük salgısına yol açarken yüzeyi pürüzlü olan maddeler sıklıkla salgıyı azaltır veya baskılar.
Tükürüğün ağız hijyeni ve sağlığı açısından çok önemli işlevleri vardır. Ağız, doku hasarına ve diş çürüklerine sebep olan patojen bakterilerle doludur. Bu bakteriler, tükürük salgısının içerdiği lizozim enzimiyle yok edilir. Ayrıca diş çürüklerine sebep olan ağızdaki asit, tükürük salgısının içerdiği tampon bileşikler sayesinde nötralleştirilir.
Tükürük salgısı içindeki mukus, sindirime yardımcı olmak adına besinleri yumuşatır ve kaygan hâle getirir. Tükürük salgısı içinde bulunan enzimler kimyasal sindirimi başlatır. Amilaz enzimi (pityalin) ile nişasta ve glikojen, daha küçük polisakkaritlere (dekstrin) ve bir disakkarit olan maltoza parçalanır. Tükürüğün pH’si 6.2-7.4 arasındadır. Tükürük enzimleri en iyi bu pH değerleri aralığında çalışır.
Tükürük salgısının yetersizliği sonucu ağız boşluğu dokularında diş eti hastalıkları ve diş çürükleri görülür. |
b- Karaciğer
Karaciğer, karın boşluğunun sağ üst kısmında yer alan vücudun en büyük organıdır. Sağ ve sol olmak üzere 2 büyük loptan oluşmuştur. Karaciğer hücreleri; atardamar, toplardamar ve kapı toplardamarı ile bağlantılıdır. Kan, karaciğer hücrelerine dalak, ince bağırsak, mide, pankreas ve kalın bağırsaktan gelen kapı toplardamarı ve kalpten çıkan aortun bir kolu olan karaciğer atardamarıyla gelir.
Bilgi Notu Karaciğer: Üretim, salgılama, depolama, zararsız hâle getirme ve düzenleme gibi vücudumuz için hayati olan birçok fonksiyonu gerçekleştirebilen karma bez özelliğindeki organa karaciğer denir. Karaciğer çeşitli sebeplerden zamanla sertleşir, küçülür ve görevini yerine getiremezse geri döndürülemeyecek hasarlar oluşur. Bu karaciğer hastalığına siroz denir. |
Karaciğer hücreleri, yağların sindiriminde etkin rol oynayan safrayı (öd) üretir. Karaciğer kanalından geçen safra maddesi, safra kanalıyla safra kesesine iletilir ve burada depolanır. Safrada safra tuzları, su, yaşlanmış alyuvarların parçalanmasıyla oluşturulan safra pigmentleri (bilirübin), kolesterol ve bikarbonat iyonları bulunur.
Safra tuzları, yağların mekanik sindirimini sağlayarak ince bağırsaktaki lipazın etkisini arttırır. Yağların ve yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E, K) emilimini kolaylaştırır. Safranın diğer bir rolü kandan, yaşlı alyuvarların parçalanması sonucu oluşan bilirübin ve kolesterolün fazlasını atmaktır. Safra içeriğindeki bikarbonat iyonları, bağırsak ortamını bazikleştirip pankreas ve bağırsak enzimlerinin etkisini de arttırır.
İnce bağırsaktan salgılanan kolesistokinin, safra kesesindeki safra sıvısının onikiparmak bağırsağına boşaltılmasını sağlar. Yenilen besinin içeriği, yağ bakımından zenginse midenin çalışmasını ve besinin sindirimini yavaşlatır. Sekretin ise karaciğerde safra üretimini uyarır.
Karaciğerin kanla ilgili önemli fonksiyonları da vardır. Kanın pıhtılaşmasında görev alan trombojen ve fibrinojeni salgılar. Damar içindeki kanın pıhtılaşmasını önleyen heparini üretir. Kansızlık durumunda ve embriyonik dönemde retikulo endotel hücreleri ile alyuvar üretir. Ömrünü tamamlamış alyuvarları, kupfer hücreleri ile parçalayarak safra pigmentlerini veya yeni sentezlenecek alyuvarlar için ham maddeyi oluşturur. Ayrıca alyuvar üretimini uyaran eritropoietin hormonu da üretir.
Karaciğer, provitamin A’yı (karoten), A vitaminine dönüştürür. Yağda çözünen A, D, E, K vitaminlerini, demir, amino asit, glikojen ve yağı depolar. Tüm bu işlevleri gerçekleştiren karaciğer, hücrelerinin yenilenme yeteneği ile organ nakillerinde de önemlidir.
Safra taşları; safradaki kolesterol, bilirübin, fosfolipit ve safra tuzları gibi safra içeriğindeki maddelerin arasındaki oran bozulduğu zaman oluşur. En çok görülen safra taşları, kolesterolün birikmesiyle oluşan kristalleşmedir. Yağ oranı yüksek besinlerle uzun süre beslenen kişilerde safra taşı oluşumu daha sık görülür. |

Karaciğer; karbonhidrat, protein ve yağların yapımını ve yıkımını gerçekleştirir. Özellikle besinleri glikoza veya glikojene dönüştürerek kan şekerinin düzenlenmesinde görev alır (Görsel 1.68). Proteinlerin hücrelerde yıkılmasıyla oluşan amonyağın üre veya ürik asite dönüşümünü sağlar. Ayrıca zehirli madde, alkol ve ilaçların olumsuz etkilerini gidererek zararlı maddelerin dolaşıma katılmalarını önler.
c- Pankreas
Pankreas; insan vücudunda mide ile onikiparmak bağırsağı arasına yerleşmiş, hem iç salgı (endokrin) hem de dış salgı (ekzokrin) yapan karma bir bezdir. Endokrin bez olarak kan şekerini düzenleyen insülin ve glukagon hormonlarını salgılar. Ekzokrin bez olarak ise kimyasal sindirime yardımcı olan sindirim enzimlerini (hidrolitik enzimler) ve mideden onikiparmak bağırsağına geçmiş kimüsün asidini nötralize eden bikarbonat iyonlarını salgılar.
Pankreas öz suyunda bulunan tripsinojen, kimotripsinojen gibi inaktif formdaki sindirim enzimleri ve karboksipeptidaz enzimi, onikiparmak bağırsağına gönderilerek proteinlerin sindirilmesine yardımcı olur. Ayrıca nişasta ve glikojenin sindiriminde görev alan sindirim enzimi amilaz, yağ sindiriminde görev alan lipaz, nükleik asitlerin parçalanmasını sağlayan ise nükleaz enzimleri pankreasın enzimleridir.