Şah Abbas, Osmanlı Devleti’nde yaşanan isyanlardan faydalanarak 1623’te Bağdat’ı ve bütün Irak’ı Osmanlılardan geri almıştır. Ayrıca Basra’ya saldıran Safeviler’e karşı Osmanlılar, Portekizlilerle ittifak yaparak saldırıyı püskürtmüştür.
Bağdat’ı geri almak için 1625 ve 1630 yıllarında da yapılan girişimler sonuç vermemiştir. Devlet içinde mutlak otoritesini sağlayan IV. Murad, ordunun başına geçerek Safeviler üzerine yürümüş ve 1635’te Revan’ı, 1638’de de Bağdat’ı geri almıştır. Sonuçta iki devlet arasında 1639 Kasr-ı Şirin Antlaşması imzalanmış ve bu antlaşmayla bugünkü Türkiye-İran sınırı belirlenmiştir.

Kasr-ı Şirin Antlaşması’na göre Bağdat, Basra ve Şehrizor Osmanlılarda kalırken Revan ise Safevilere bırakılmıştır. Ayrıca bu antlaşmaya göre Safeviler; Irak, Kars, Ahıska ve Van’a saldırmayacaktır. Böylece 1578’den beri aralıklarla devam eden 61 yıllık savaş durumu sona ermiştir. Bu antlaşma ticari yasakları da kaldırıp eski tarihî yolların yeniden canlanmasını sağlamıştır.
BİLİYOR MUSUNUZ?XVII. yüzyılın ilk yarısında Safevilerle giriştikleri yoğun mücadele sebebiyle askerî güçlerinin büyük kısmını İran üzerine seferber eden Osmanlı Devleti, Otuz Yıl Savaşları ile uğraşan Avrupa’nın güçsüz ve zayıf durumundan istifade edememiştir. |
————- 0 ————-