Zombi Karıncalar

Brezilya’nın tropikal yağmur orman­larında korku filmini andıran bir biyo­lojik ilişki yaşanıyor. Kahramanlarımız bir mantar (fungus) [(Ophiocordyceps unilateralis), (Ofikordiseps yunilateralis)] ve marangoz karıncalar [(Camponotus leonardi), (Kamponotus leonardi)]. İşte bu korku dolu filmin özeti:

Katil fungusun tek bir amacı var, o da üremek için uygun zemini bulmak. Kurban karıncanın yapması gereken ise ölüm yürüyüşünü gerçekleştirerek kendisi için seçilmiş mezara gitmek. Marangoz karıncalar yağmur orman­larının yüksek dallarında yaşıyor, yuvalarını ağaç kovuklarına yapıyor. Koloniler hâlinde dolaşıyor ve sü­rekli ağaç dallarından orman zemini­ne, oradan tekrar yukarılara çıkarak yaşamlarına devam ediyorlar. Bu normal yaşam döngüsü bir gün fun- gusun karıncayı hasta etmesiyle kor­kunç bir şekilde değişiyor.

Zombi Karıncalar

Karıncalar orman zeminindeki fungus sporlarıy­la temas edince hastalık başlıyor ve yaklaşık bir hafta içinde karıncanın tüm vücudu ve başı fungus sporları tarafından işgal ediliyor. Hasta ka­rıncaların kasları deforme oluyor ve kaslarında yırtılmalar başlıyor. Hasta­lık aynı zamanda karıncanın merkezî sinir sistemini de etkiliyor. İşte bu noktada karıncaların davranışları de­ğişiyor ve tipik bir zombi gibi davran­maya başlıyor.

Normalde koloniden ve takip edilen yoldan hiç ayrılmayan işçi marangoz karıncalar düzensiz davranışlar sergiliyor, zikzaklar çize­rek nereye gittiklerini fark etmeden yürüyorlar. Neticede koloniden ayrı­lıyor ve bir daha yuvalarının yolunu bulamıyor.

Zombileştiren fungus, kasların istem dışı kasılmasına da neden oluyor ve hasta karıncalar ağaç dallarından yere düşerek orman zemininden yaklaşık 25 cm yukarıda yer alan bol yapraklı ve nemli bölgede bilinçsizce dolaşmaya başlıyor. Katil fungus en uygun zamanı bekliyor ve öldürücü vuruşunu gerçekleştiriyor. Bu nemli bölge fungusun yaşamını devam et­tirebilmesi ve üremesi için uygun ko­şullara sahip. İlginç olan şu ki öldü­rücü vuruş hemen hemen her zaman güneşin sıcaklığının en çok hissedil­diği öğle saatlerinde gerçekleşiyor.

Zombi karınca, sanki fungus tara­fından önceden programlanmış ve zorlanmış gibi davranarak yaprağın altındaki ana damarı ısırıyor ve bu vaziyette öylece ölüyor. Karıncanın başında çoğalan fungus sporları ka­rıncanın çene kemiğindeki kasları ve bu kasları yöneten sinirleri kontrol altına alarak karıncanın ölüm ısırığını gerçekleştirmesini sağlıyor. Ölüm ısırığıyla birlikte karıncanın çene kemiği kilitleniyor ve öldükten sonra bile ka­rınca bu vaziyette yaprağın altındaki ana damarda asılı kalıyor. Birkaç gün sonra karıncanın başında fungusun yüzlerce sporunu içinde taşıyan bir üreme kesesi oluşmaya başlıyor.

Zombi Karıncalar -

Görüntü gerçekten çok ilginç: Yap­rağa saplanmış ölü karıncanın başın­dan uzanan bir sap ve sapın üzerinde bir kese. Fungus, sporlarını bu kese­lerden dışarı fırlatıyor ve yüzlerce öl­dürücü spor başka karıncaları hasta etmek üzere orman zeminine yayılı­yor.

Yapılan araştırmalar bu şekilde zombi karıncalar yaratan dört fungus türü olduğunu ortaya çıkarmıştır. Her bir fungus türü tek bir karınca türü­ne özelleşmiş durumda. Bu tür fun- guslara Afrika’nın, Brezilya’nın ve Tayland’ın tropik ormanlarında rast­lanıyor. Uzmanlar, karıncaların dav­ranışlarını değiştiren ve yönlendiren bu fungusun yaşam döngüsünün oldukça karmaşık olduğunu ortaya çıkmıştır. Araştırmacılar tarafından bulunan fosilleşmiş bir yaprak örneği bu tür ilişkinin yaklaşık 48 milyon yıl öncesinde bile var olduğunu göste­riyor.

(Kaynak: http://bilimgenc.tubitak. gov. tr/makale/zombi-karincalar, meb)

Yorum yapın