Fetihlerden Savunmaya – Küçük Kaynarca Antlaşması (1774)

1774’te imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması, Osmanlı Devleti’nin imzaladığı en ağır antlaşmalardan biri olmuştur. 28 maddeden oluşan antlaşma, öncelikli olarak Kırım’ın Osmanlı Devleti’yle olan bağlılığına son vermiş, Kırım’ı müstakil bir hanlık hâline getirmiş ve böylece Kırım, Osmanlı Devleti’nin himayesinden çıkmıştır.

Osmanlı Devleti ise Yeniçeri Ocağının yozlaştığı dönemde askerî boşluğu dolduran Kırım’ın askerî kuvvetlerinden mahrum kalmıştır. Bununla beraber dinî bakımdan Kırım’ın halifeye bağlılığı devam etmiş ve her iki devlet de Kırım’ın iç işlerine karışmamıştır. Rus ticaret gemileri boğazları kullanacak, Karadeniz ve Akdeniz’de serbestçe dolaşabilecekti. Ruslar, diğer devletlere verilen imtiyaz­lardan istifade edecek, gerekli yerlerde konsolosluklar açabilecekti.

XVIII. yüzyıl sonunda Osmanlı Devleti
XVIII. yüzyıl sonunda Osmanlı Devleti

BİLİYOR MUSUNUZ?

Osmanlı Devleti’nin Dinyeper ile Bug ırmakları arasındaki ge­niş topraklardan çekilmesiyle Karadeniz, Türk Gölü olmaktan çıkmıştır. Karadeniz’deki hâkimiyet sona ermiştir.

Kafkaslardaki kuvvetlerini geri çeken Rusya, savaş boyunca işgal ettiği Eflâk ve Boğdan’ı Osmanlı’ya geri vermiştir. Ayrıca Kili ve Akkirman gibi kaleler ile Akdeniz’de ele geçirdiği yerleri de Osmanlı’ya iade etmeyi kabul etmiştir. Rusların İstanbul’da da­imî bir orta elçi bulundurmasına ve bir Ortodoks Kilisesi inşasına izin verilmiş ayrıca Rusya bu ki­lisenin himayesini üstlenmiştir. Ruslar, kutsal yerleri serbestçe ziyaret edebilmiştir.

Akkirman Kalesi (Ukrayna)
Akkirman Kalesi (Ukrayna)

Osmanlı Devleti 4,5 milyon rub­le tazminat ödemiştir. Ödenmek zorunda kalınan tazminatın yük­sekliği bir yana Osmanlı Devleti ile Kırım Hanlığı arasındaki bağın kopmuş olması çok daha önem­lidir. Ayrıca antlaşma maddelerinin kasıtlı olarak yanlış yorumlanması Ruslara, Osmanlı Devleti’ne müdahale imkânı tanımıştır.

BİLİYOR MUSUNUZ?

Rusya, Küçük Kaynarca Antlaşması ile İstanbul’da bir Ortodoks Kilisesi inşa ederek burada ibadet edenleri himayesi altına alma hakkını elde etmiştir. Küçük görünen bu taviz, Rusya’nın daha sonraları Osmanlı Devleti’ne müdahale etme hakkına sahip olduğu iddiasının gerekçesini oluşturmuştur.

Yorum yapın