2018-2019 Türkiye-Çin İlişkileri Nasıldı? TBMM’nin 27. Dönem

27. dönem Türk siyasi tarihinde parlamenter sistemin terk edilerek bir çeşit başkanlık sistemine geçilmesiyle başlayan ilk dönem olmuştur. 24 Haziran 2018’de yapılan genel seçimler sonrasında Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş ve TBMM dışında ilk kabinesini oluşturmuştur.

TBMM dağılımı ise ilk kez kullanılan ittifaklar sistemiyle oluşmuştur. TBMM’de hiçbir parti çoğunluğu tek başına sağlayamamıştır. Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki AK Parti ve Devlet Bahçeli liderliğindeki MHP’nin kurduğu Cumhur İttifakı meclisin çoğunluğu olmuştur.

2018-2019 Türkiye-Çin İlişkileri Nasıldı? TBMM'nin 27. Dönem

Diğer yanda ise seçimlere Millet İttifakı olarak giren Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ve Meral Akşener liderliğindeki İYİ Parti yer almıştır. Ayrıca Sezai Temelli ve Pervin Buldan eş başkanlıklarındaki HDP grup kurabilmiştir. TBMM’de Demokrat Parti, Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Türkiye İşçi Partisi ve bağımsızlar yer almaktadır (KONDA, 2018 : 4 – 6).

27. dönem bu makale yazıldığı sırada halen devam etmekte olduğu için 24 Haziran 2018 – 8 Mayıs 2019 tarihleri arasındaki faaliyetler esas alınmıştır.

Doğu Türkistan meselesinin Genel Kurul’da en geniş çaplı görüşüldüğü oturum İYİ Parti grubunun verdiği Doğu Türkistan konulu meclis araştırma önergesinin oylandığı oturum olmuştur. Önerge üzerine İYİ Parti adına Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş konuşmuştur.

Yokuş, “Çin’in Doğu Türkistan bölgesinde Müslüman Türklere “eğitim kampı” ya da “terbiye kampı” adı verilen toplama kamplarında insanlık dışı muameleler yapılmaktadır” ifadeleriyle sözlerine başlamıştır. Yokuş, uluslararası örgütler ve özellikle BM İnsan Hakları İzleme örgütü tarafından Doğu Türkistan’daki zulmün ve insan hakları ihlallerinin açıkça ortaya koyulmuş olduğunu vurgulayarak, Çin’in politikalarını kınamıştır.

Çin’den Türkiye’ye sığınmak isteyen ve uzun süre Atatürk havalimanında bekletilen 11 Uygur Türkünü de gündeme getiren Yokuş, iktidarın Çin politikalarını da eleştirmiş, Doğu Türkistan’a sahip çıkmamakla suçlamıştır. Doğu Türkistan’ın Çin tarafından işgal edilmiş bir Türk toprağı olduğunu, Çin’in parçası olmadığını da açıkça dile getirmiştir.

Akabinde HDP adına söz alan Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da Çin’in Doğu Türkistan’da büyük zulümler yaptığını ifade etmiştir. Gergerlioğlu, kamplarda yaşanan insan hakları ihlalleri ve Atatürk Havaalanı’nda bekletilen 11 Uygur Türkünü de gündemine almış ve sonrasında Doğu Türkistan’da pek çok Uygur’un vatandaş olamadığı bilgisini paylaşmıştır.

İktidarın Doğu Türkistan meselesinde sessiz olduğunu ve gerekli adımları atmadığını söyleyen Gergerlioğlu “Berat Albayrak’ın Çin’den aldığı 3,6 milyar dolarlık kredi, bunun payı var mıdır bu suskunlukta?” sorusunu sormuş ve hükümetin ekonomik bağlarının Çin’e karşı politika üretmesini engellediğini vurgulamıştır. CHP adına konuşan İzmir Milletvekili Mehmet Ali Çelebi, Batı Trakya Türkleri, Irak Türkmenleri ve Doğu Türkistan Türklerinin Türkiye tarafından sahip çıkılamayan üç önemli unsur olduğunu ifade etmiştir.

Doğu Türkistan’da Çin’in “nüfus mühendisliği” yaptığını söyleyen Çelebi, “1949 yılında yüzde 7 Han, yüzde 75 Uygur nüfus olmasına rağmen, şimdi neredeyse yarı yarıya durumundadır” diyerek asimilasyon ve olumsuz nüfus politikalarına işaret etmiştir.

Çin’in ırkçılık yaptığını, ikinci sınıf vatandaş muamelesi yaptığını sırf sakal bıraktığı için insanları öldürebildiğini ifade eden Çelebi, ABD’nin bölgedeki politikalarının Çin’i tedirgin ettiğini bu sebeple de stratejik bir konumda olan ve Çin’in Batı’ya açılan kapısı olan Doğu Türkistan’a olan baskıyı artırdığını eklemiştir.

İktidar partisi olan AK Parti adına konuşan Denizli Milletvekili Ahmet Yıldız ise Doğu Türkistan’da yaşanan insan hakları ihlallerini kınamış ve hükümetin bunun bilincinde olduğunu ve takipçisi olduğunu ifade etmiştir. Çin’in Uygurlara yönelik zulüm politikasını “terörle mücadele” adı altında yaptığını vurgulayan Yıldız, konunun ikili diplomatik ilişkilerle takip edilmesi gerektiğini söyleyerek araştırma komisyonu kurulmasına gerek olmadığını eklemiştir. Önerge reddedilmiştir (TBMM Tutanak, 2018 / 1 : 16 – 18).

24 Ekim 2018 tarihinde gündem dışı söz alarak konuşan BBP Genel Başkanı ve Ankara Milletvekili Mustafa Destici de Doğu Türkistan meselesine değinmiştir. Çin’in Doğu Türkistan’da eğitim, dil, inanç alanlarında yoğun baskılar kurduğunu, terörle mücadele adı altında pek çok insan hakları ihlalini yaptığını, ekonomik baskıyla Uygurları işsiz bıraktıklarını, 1 milyon Uygur genç kadının zorla işçi yapılarak Doğu Türkistan’ın dışındaki bölgelere götürüldüğünü ifade etmiş ve TBMM’yi, sivil toplumu ve kanaat önderlerini Doğu Türkistan’a sahip çıkmaya çağırmıştır (TBMM Tutanak, 2018/2 : 4).

15 Kasım 2018’de genel kurulda konuşan MHP Mersin milletvekili Olcay Kılavuz da toplama kamplarında 1 milyon Müslüman Türk’ün esaret altında tutulduğunu, Uygur kızlarının zorla Çinlilerle evlendirildiklerini, Uygurların DNA’larının zorla toplanarak arşivlendiğini ifade etmiş ve insan hakları ihallerine değinerek Çin’in Doğu Türkistan’da bir “Türk soykırımı” yaptığını söylemiştir (TBMM Tutanak, 2018/3 : 46 – 47).

İYİ Parti Grup başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, iki ayrı konuşmasında Doğu Türkistan ile alakalı farklı hususlara değinmiştir. 17 Ocak 2019 tarihli konuşmasında Ağıralioğlu, hükümetin “Çin’in toprak bütünlüğüne saygılıyız” söylemlerini eleştirerek, Doğu Türkistan’ın 1949’da Çin tarafından işgal edilmiş bir Türk vatanı olduğunu, toprak bütünlüğü değil bir işgalin var olduğunu söylemiştir (TBMM Tutanak, 2019/1 : 106 – 107).

Ağıralioğlu, Çin hapishanelerinde öldürüldüğü haberi çıkan Doğu Türkistanlı sanatçı ve kanaat önderi Abdurrehim Heyit’i de gündeme getirmiştir. Dışişleri Bakanlığının bu konudaki açıklamalarının önemli olduğunu söyleyen Ağıralioğlu, kapsamlı yapılan açıklama sonucunda uluslararası toplumun harekete geçtiğini ve Çin’in bilgi vermek zorunda kaldığını söylemiştir (TBMM Tutanak, 2019/2 : 10).

Abdurrehim Heyit konusunda MHP Grup başkanvekili ve Manisa milletvekili Erkan Akçay da konuşmuş Çin’in bu konuda geçerli adımlar atması gerektiğini ve Heyit’in hayatta olduğuna dair kesin bilgiler paylaşması gerektiğini vurgulamıştır (TBMM Tutanak, 2019/2 : 11).

Genel kurul çalışmalarının yanı sıra yazılı soru önergelerinde de Doğu Türkistan meselesi geniş yer bulmuştur. CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, Dışişleri Bakanlığına Çin’deki toplama kamplarında Uygur kökenli Türk vatandaşlarının bulunup bulunmadığını sormuş ve bu konuda önemli bilgilerin olduğunu ifade etmiştir (TBMM Soru Önergesi, 2019/1).

İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral da Çin’de camilerin yıkıldığı iddialarını, Türkiye’de yaşayan Uygurların sorunlarını ve Abdurrehim Heyit meselesini soru önergeleriyle gündeme taşımıştır (TBMM Soru Önergesi, 2019/2).

HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da soru önergeleriyle Çin’deki toplama kamplarının durumu ve Türkiye’nin politik tavrını takip etmiştir (TBMM Soru Önergesi, 2019/3).

Konulara göre söylem tablosu şu şekildedir:

Tablo 5: TBMM 27. Dönem Siyasi Partilere göre, Milletvekili Söylem Analiz Tablosu

TBMM 27. Dönem Siyasi Partilere göre, Milletvekili Söylem Analiz Tablosu

27. dönemin şimdiye kadar tamamlanan bölümünde Türkiye – Çin ilişkileri hakkında ağırlıklı konuşulan konu Doğu Türkistan meselesi olmuştur. Çin rejimi tarafından kurulan toplama kampları, işkence ile öldürüldüğü iddia edilen Abdurrehim Heyit ve Uygurların yaşadıkları sıkıntılar işlenmiştir.

Genel kurul konuşmalarının yanı sıra yazılı soru önergeleri de yoğun biçimde Doğu Türkistan meselesinde kullanılmıştır. Değerlendirdiğimiz bölümde İYİ Parti grubunun yoğun olarak meseleyi gündemde tuttuğu ve Türkiye – Çin ilişkilerinin genelinin Doğu Türkistan meselesi üzerinden okunarak Çin’e yönelik olumsuz bir yaklaşımla değerlendirildiği görülmektedir.

Kaynakça: TBMM Çalışmalarında Türkiye – Çin Halk Cumhuriyeti İlişkileri: 1999 – 2019 – Emre KARTAL

Yorum yapın