Mora İsyanı ve Yunanistan’ın Kurulması

Yunan bağımsızlık hareketi, Fransız İhtilali ile yayılan ulusçuluk akımı sonucunda ortaya çıkmıştır. 1814’te Rum tüccarların ve siyaset adamlarının yer aldığı bir grup, Rusya’nın Karadeniz’deki önemli liman şehri Odesa’da Filiki Eteria (Dostluk Cemiyeti) adıyla gizli bir örgüt kurmuştur. Bu örgüt kısa sürede devlet içinde ve dışında Yunan bağımsızlığı için çalışmaya başlamıştır. Nihayet 1821’de önce Eflâk ve Boğdan’da ardından ise Mora’da, Yunan İsyanları çıkmıştır.

Tepedelenli Ali Paşa İsyanı

Osmanlı Devleti’nde taşrada âyanların etkin olduğu XVIII. yüzyılda ve XIX. yüzyıl başlarında, Yunanistan’da da âyanlar ortaya çıktı. Bunlardan en meşhuru Tepedelenli Ali Paşa’dır. Âyanlık mücadeleleri neticesinde 1788’de Yanya’da kontrolü ele geçirince Yanya valiliğine tayin edildi. Kısa zamanda ra­kiplerini ortadan kaldırarak Yunanistan’ın büyük bir kısmına ve güney Arnavutluk’a hâkim oldu ve yarı özerk bir yönetim kurdu.

Tepedelenli Ali Paşa, 1820’de II. Mahmud tarafından azledilince isyana meyilli Rumlar’la iş birliği yaptı. Ali Paşa’nın başlattığı isyan 1822’de bastırıldı ve bu isyan yüzünden Os­manlı Devleti Mora İsyanı ile yeterince ilgilenemedi. Bu da Yunan İsyanı’nı kolaylaştırdı ve başarılı olmasına katkı sağladı. (Mehmet Hacısalihoğlu, “Yunanistan”, s.588’den düzenlenmiştir.MEB)

Mora’da başlayan isyan, hızlı bir şekilde ilerlemiş ve adalara da sıçramıştır. Ayaklanma sırasında Mora’da yaşayan 50.000 kadar Müslüman ya kaçmış ya da Rumlar tarafından katledilmiştir. İsyan­da özellikle Rusya etkin bir rol oynamış, Fener Rum Patrikanesi ve diğer Avrupalı devletler de kendi çıkarları doğrultusunda Rumlara her türlü maddi ve manevi yardımda bulunmuştur.

Mora İsyanı’nın yayılmaya başlaması üzerine Osmanlı Devleti, ayaklanmayı bastıramayacağını anlamıştır. Bunun üzerine 1824’te Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’dan yardım istenmiştir. Dü­zenli ordusu ve güçlü bir donanması olan Mehmet Ali Paşa, Girit ve Mora valiliklerinin de kendisine verilmesi koşuluyla isyanı bas­tırmayı kabul etmiştir.

1825’ten itibaren, Mora İsyanı’nı bastırmak için Osmanlı ordusu ile birlikte hareket eden Mısır ordusu, kısa sürede büyük başarılar kazanmıştır. Osmanlı-Mısır kuvvetlerinin isyanı bastırması üzerine İngiltere, Rusya ve Fransa; Osmanlı Devletine karşı 1827 yılında Londra Protokolü’nü imzalamıştır. Bu üç devlet, isyancılarla Osmanlı Devleti arasında bir ateşkes antlaş­ması imzalanmasını istemiştir. Ayrıca ateşkesin hemen ardından bağımsız bir Yunan devletinin kurulacağı bildirilmiştir.

Osmanlı Devleti bu kararları tanımayınca 20 Ekim 1827’de Navarin’deki Osmanlı-Mısır donanması; İngiliz, Fransız ve Rus do­nanması tarafından bir baskınla imha edilmiştir.

Navarin Baskını (Tablo)
Navarin Baskını (Tablo)

Bunun üzerine Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu olan İbrahim Paşa 1828’de Mora’dan çekilmiş ve Rusya, Osmanlı Devleti’ne karşı savaş açmıştır. 1827-1829 Osmanlı-Rus Savaşı’nda, Ruslar Osmanlı ordusunu mağlup ederek Edirne’ye kadar ilerlemiştir.

Sonuçta iki devlet arasında 1829’da Edirne Barış Antlaşması im­zalanmış ve bu antlaşma ile bağımsız Yunan devleti kurulmuştur. Böylece 1821 yılında Rumların Mora Yarımadası’nda başlattıkları isyan, bağımsız Yunan devletinin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Bu yönüyle Mora İsyanı, Balkanlarda yaşayan diğer milletlerin ayak­lanmalarına örnek olmuştur.

Yorum yapın